Hükümetin hedef haline getirdiği o savcılar konuştu

Hükümet tarafından suçlanan savcılar, haklarındaki “illegal faaliyetlere karıştığı” iddialarıyla ilgili konuştu...

Hükümetin hedef haline getirdiği o savcılar konuştu

Sabah Gazetesi’nin bugün ortaya attığı “17 Aralık ve TIR savcıları hedefte” şeklindeki haberinde “illegal faaliyetlere karıştığı” öne sürülen savcıların "7 koldan ablukaya alındığı" yönündeki iddialara savcılardan yanıt geldi. T24’e konuşan savcılar, “hukuk dışı hiçbir işlemimiz yok” dedi.

Adana’da 1 Ocak’ta MİT’e ait olan ve ‘devlet sırrı’ gerekçesiyle aratılmayan TIR’ları durduran savcı Özcan Şişman “Paralel maralel tanımam, ben Cumhuriyet Savcısıyım” derken, ismi son dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı attığı twittlerle hedef aldığı, tehdit ettiği yönünde gündeme gelen savcı Zekeriya Öz, “davul zurna ile gelsinler alsınlar” dedi.  17 Aralık dosyasını yapan savcı Celal Kara ise “sadece bilgi yoksunu değil ahlak yoksunu olanlar da var” şeklinde konuştu. 

T24'ün haberine göre, Adana’da MİT TIR’ları ile ilgili soruşturmayı yürütürken görevden alınan önce Trabzon’a sonra Zonguldak’a atanan savcı Aziz Takçı ise “iftiranın bile tutarlı olması lazım” diye yanıt verdi. Öte yandan İstanbul’da polislere yönelik operasyona dayanak olan Selam Örgütü dosyasının eski savcısı Adem Özcan da şunları söyledi: “Başbakanı, bakanları ve MİT müsteşarı dinlenmedi. Başsavcı bunu ortaya attı ancak ispat edemedi. Bu çocuk oyuncağı değil diyor. Onun çocuk oyuncağı değil dediği iddialarla ilgili savcı hakimler sürülüyor, polisler gözaltına alınıyor. Çocuk oyuncağı gibi davranmamasını bekliyoruz”

"PARALEL MARALEL TANIMAM CUMHURİYET SAVCISIYIM"

Mersin savcısı Özcan Şişman: TMK 10.Maddesiyle kaldırıldıktan sonra savcıların hâkim ve savcılara yönelik soruşturma yapma yetkisi yok. HSYK’ya izni gerekiyor. Böyle bir şey olursa bu zorlama olur. 1 Ocak’tan sonra hakkımızda inceleme –soruşturma kararı alındı. HSYK müfettişleri bizlerle ilgili raporu hazırlayamadı. Yaptığımız tüm dosyalardan eminiz. Ben İstanbul’daki savcı arkadaşları tanımam. Bu arkadaşlarla düzenlenen seminerde karşılaştım. Biz hâkim savcıyız. Kılı kırk yararak çalışıyoruz. Adaleti uygulamaya çalışan insanlara yöneltilen bu suçlamalar yargıya zarar veriyor. Paralel maralel tanımam ben Cumhuriyet Savcısıyım.

"İFTİRALARIN BİLE TUTARLI BİR TARAFI OLMALI"

Zonguldak Savcısı Aziz Takçı: Bizim yaptığımız soruşturma ortada, bütün yaptığımız işlemler hukuka uygundur. Bunların iftiralarından bile korkmuyorum. İftiranın bile tutarlı tarafı olmalı burada o da yok. Hiçbir iftira üzerimize yapışmaz. Aylardır dosyalarımızı inceliyorlar, en ufak bir şey bulsalar yalanlarını çoktan meze yapıp köpürtürlerdi.

"GELSİNLER BİZİ DE ALSINLAR KORKUMUZ YOK"

Bolu Savcısı Zekeriya Öz: Polislerin dediği gibi haram yemedik. Hırsızlara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz de. Davul zurna ile operasyon yapanlar gelsin bizleri de alsınlar, korkumuz yok.

"BİLGİ YOKSUNLUĞU KADAR AHLAK YOKSUNLUĞU VAR"

Afyon Savcısı Celal Kara: Yapılan hukuka uygundur. Hukuk dışı hiçbir işlem yapılmamıştır. Disiplin soruşturması kapsamında saçma sapan iddiaları ortaya attıkları bellidir. Çakma delillerle yapılmak isteneni bu millet görüyor. Bilgi yoksunluğu kadar ahlak yoksunluğu da var. Hukuku uyguladığımız için bir suçlama ya da alınacaklar gibi haberlerden de çekinmiyoruz. Korkmuyoruz.

"KİMSENİN ADAMI OLMADIK"

Afyon Savcısı Adem Özcan: Bu dosyada Başbakanın bakanların MİT Müsteşarının dinlenmesi söz konusu değildir. HSYK Müfettişleri bu dosyayı beş aydır inceliyor. HSYK Müfettişlerinin dosyada iddia edilen hususlar hakkında yaptıkları inceleme ve neticesiyle ilgili açıklama yapmaları lazım. Bizlerin hakkında inceleme sürüyor, iddialar ortaya atılınca savcılık olarak bizler talep etti. Hakkımızda açılan bir disiplin soruşturması bile ortada yok. Ayrıca hakim ve savcılarla ilgili rutin denetimlerde, 2013 yılı Kasım-Aralık ayında biz HSYK müfettişlerince teftiş edildik. Bu teftişten geçtik, dosyamız incelendi.

"İSPAT ETMEYEN ŞEREFSİZDİR"

Bu dosya kapsamında sanatçı, hakim, savcı, Defne Samyeli’ni bile dinlediğimiz iddia edildi. Bunu ortaya atanlar ispatlamazsa şerefsizdir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu soruşturmayı Nisan 2010 yılında başlattı. Dosya kapsamında örgüt lideri konumunda olan 10-11 kilit isim ve aktif olan da 50’ye yakın kişi vardı. Bunlardan İran uyruklu olanlar yurt dışına kaçtı. İddia edilen gözaltı listesi gerçeği yansıtmıyor. Dediğim gibi burada şüphelilerden operasyon yapılması planların sayısı 50 kişiye yakındı diyebiliriz.

<< Önceki Haber Hükümetin hedef haline getirdiği o savcılar konuştu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER