İnsanoğlunun sırrını keşfetmeye çalıştığı konu!

Samanyoluhaber.com yazarı Prof. Dr. Osman Çakmak İslami literatürde Tayy-ı mekan olarak bilinen istenen yere anında ulaşmayla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı

İnsanoğlunun sırrını keşfetmeye çalıştığı konu!

Çakmak, bilimsel verilere dayandırdığı yazısında, bilim adamlarının çabalarının bir gün meyvesini vererek, tayy-ı mekan olayının ilmi temellerinin ortaya çıkarılacağına ve bir gün zamanda yolculuğun mümkün olabileceğine inandığını  belirtiyor.


İslami literatürde Tayy-ı mekan olarak bilinen  mekanı aradan kaldırarak istenen yere anında ulaşma örnekleri Resul ve Nebilerin ortaya koydukları mucizeler arasındadır.  Manevi ve ruhi arınmışlığa ve yüceliğe erişmiş (veli) zatlardan zuhur eden kerametler hatta İslam dışı kişilerden, bilhassa Uzakdoğu dinlerinden beslenenlerce gösterilen  “istidraçlar” da tayy-ı mekan olarak görülebilir.  Abdulkadir Geylani, Muhiddin-i Arabi ve Mevlana gibi harika özellikleri bilinen büyüklerin tayy-ı mekan olayları meşhurdur.  Tüm bunlar ve bilhassa Hz. Peygamberin “Mirac” adındaki sema/evren katlarındaki o meşhur yolculuğu,   gaybi alemlerle ve C. Allah ile mülaki olması da gösteriyor ki uzay-zamanda yolculuk için yollar açıktır. Şimdilik “bilimsel temelleri” bilinmese de, aslında “kolay” yollar vardır.  

Bediüzzaman hazretleri Kur’an’da sözü edilen peygamber mucizelerinin  bir sırrının teknolojik gelişmelere Kur’an’ın ikaz ve teşviki olduğunu söyler. Peygamber mucizeleri ile gösterilen harika olayların benzerlerini  insanlar teknolojik olarak, fen yolu ile gerçekleştirebilirler. Örneğin Hz Nuh gibi her türlü fırtınaya dayanıklı gemileri inşa edebilir, Hz Süleyman gibi havada seyahat edebilir, Hz İsa gibi ölümcül hastalara bile şifaya medar olacak tıbbi teknikleri keşfedebilir. Peygamberlere mu’cize olarak verilenler aslında ilahi kanunlara dayanmaktadır.  “Bilimsel” olarak çözümlenip, ilgili kanun ve sırlar keşfedilebilir.  Benzerleri teknolojik olarak yapılabilir. Sadece madde aleminde değil, manevi alemlerde, mu’cize ve kerametlerin temelinde de ilahi kanunlar ve prensipler hükmetmektedir.

İnsanoğlunun sırrını keşfetmeye çalıştığı konulardan birisi de  uzay - zamanda yolculuk  teşkil etmektedir. Elbetteki, bilim adamlarının çabaları bir gün gelecek meyvesini verecek,  peygamber mu’cizesi ve evliyaları kerameti olarak görülen hadiselerden olan tayy-ı mekan olayının ilmi temelleri ortaya çıkarılacaktır. Arkasından onu teknolojik olarak kullanım imkanı doğacaktır. Kanaatımca öncelikle uzayın -boşluğun dolgusu ve maddesinin keşfine ihtiyaç bulunuyor (örneğin  esir maddesi, süper sicim teorisi vd).  Bilimin yüzyıl öncesinde (izafiyat teorileri vd keşifler)  yapılan keşifler  benzeri yeni bir sıçramaya ihtiyaç olduğu söylenebilir.  

Fiziğin ötesinin fiziğini henüz yapmış-keşfetmiş  değiliz.  Örneğin karadelikler olayı göstermiştir ki, çekim gücü bir noktaya yoğunlaştığında orada fizik ötesine kapı açılmaktadır. Aynı şekilde, manyetik yada elektrik kuvvetleri bir noktada aşırı yoğunlaştırıldığında fizik ötesine “kapılar” açılmaktadır. Ruhi ve manevi güçler yoğunlaştıkça  (fizik ötesi)  “ mananın” tabi olduğu kanunlar maddeye hükmeder hale gelmektedir.. Nitekim tayy-ı mekan olaylarının manevi ve ruhi derinliği yüksek kişilerde gözlenmesini  bu hükmümüzün teyidi sayabiliriz.


<< Önceki Haber İnsanoğlunun sırrını keşfetmeye çalıştığı konu! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER