İstanbul Adliyesi'nde medyaya sıkı yönetim!

İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına, muhabirlerin girişlerin engellenmesinin ardından, adliye muhabirliği de fiilen bitirilmek isteniyor.

İstanbul Adliyesi'nde medyaya sıkı yönetim!

17 Aralık sonrasında Emniyet’ten çıkarılan gazeteciler, İstanbul Adliyesi’nde de kontrol altına alındı. Başsavcı Hadi Salihoğlu, medya ile savcıların arasına adeta Çin seddi çekti.

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra adliyede, özellikle Kabataş ve Yolsuzluk dosyalarında basına bilgi sızmaması için sıkı denetim başlatıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına, muhabirlerin girişlerin engellenmesinin ardından, adliye muhabirliği de fiilen bitirilmek isteniyor. Son dönemlerin en önemli soruşturmalarının yürütüldüğü İstanbul Adliye’sinde adeta “basına bilgi vermeme” politikası hayata geçirildi.

TEYİT BİLE ZORLAŞTI

Türkiye’nin gündemini sarsan 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının yürütüldüğü İstanbul Adliyesi’nin de çehresi değişti. Adliyede basın mensupları ile savcılar arasına adeta “set” konuldu. Özellikle Başsavcı Hadi Salihoğlu’nun göreve gelmesinin ardından, muhabirler haber almak bir yana, haberleri teyit ettirmekte bile sıkıntı çekiyor.

“BU KONUDA BİLGİM YOK”

Bu politikanın sonucu muhabirler, bilgi alamaz hale getirilirken, savcılar, bilgi için muhabirleri basından sorumlu Başsavcı Vekili’ne yönlendiriyor. Başsavcı Vekili Ateş Hasan Sözen genelde sorular karşısında “Bu konuda bilgim yok” cevabını veriyor.

Adliyede, özellikle bazı savcılara basınla görüşmemesi için talimat verildiği konuşuluyor.

Bu kapsamda, bilgi alma veya teyit ettirme problemi en fazla 17 ve 25 Aralık soruşturmaları ile Kabataş gibi kamuoyunun yakından takip ettiği soruşturmalarda yaşanıyor. Yolsuzluk ve Kabataş soruşturmalarında savcılar herhangi bir soruya, “Başsavcıyla görüşün” şeklinde cevap veriyor. Başsavcı ise herhangi bir soruya cevap vermiyor. Adliyedeki bu durum basın mensuplarının eksikliğine veya yanlış bilgilenmesine yol açıyor. Bu durum adliyede, “Adliye muhabirliği bitirilmek isteniyor” şeklinde yorumlanıyor.

Bununla birlikte, 17 Aralık adliyedeki diğer soruşturmalar için de kırılma noktası oldu. Kapanan TMK savcıları neredeyse üç aydır soruşturmalara devam etmiyordu. Bu mahkemelerde gelen dosya sayısını en aza indirmesinin yanı sıra, KCK, ÇHD gibi onlarca delil klasörü bulunan kapsamlı dosyalar, normal ağır ceza mahkemelerine devrediliyor. Bu mahkemelerde görev yapan bazı hakimlerin, kapsamlı dosyalara bakmak istemediği ve bu dosyalarla mahkemelerin çok ağır iş yükü altında bırakıldıklarından şikayet ettikleri konuşuluyor.


<< Önceki Haber İstanbul Adliyesi'nde medyaya sıkı yönetim! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER