İşte Ergenekon'un SUÇ MAKİNESİ

Antalya'da gözaltına alınan ve İstanbul'da sorguya alınan Osman Gürbüz'ün, 'Ergenekon'un Yeşil'i' olduğu iddia edildi.

İşte Ergenekon'un SUÇ MAKİNESİ

1962 Erzincan doğumlu olan Osman Gürbüz'ün poliste kabarık bir "sabıka" kaydı bulunuyor. Adı birçok faili meçhul olaya, gasp ve cinayete karışan Osman Gürbüz'ün sabıka kaydında şu bilgiler bulunuyor: 17 yaşında adam yaralama. 1978 yılında bir hayat kadınından bilezik gaspı. Bu suçtan 8 yıl cezaevinde yattı. 1986 yılında adam öldürme ve yaralamaya teşebbüs, 1987 yılında adam yaralama. 2,5 ay hapis yattıktan tahliye oldu. 1987 yılında Ankara'da Gençlik Parkı'nda Kıbrıs'lı işadamı İbrahim Süleyman Atanoğlu'nun gaspedilmesi, 1987 yılında Ankara - Oran yolunda silahla ateş etmek, 1988 yılında Ankara'da yaralama. (Arkadaşı Ülkü Ocakları Başkanı Nuri Şahin'i bir ihtilaf yüzünden ayağından vurmuş ve firar etmiştir. Nuri Şahin ise üç yıl önce öldürülmüştür.) 1988 yılında Ankara Karides Bar'da silah teşhiri. 1991 yılında ağabeyi Suphi Gürbüz'ü öldürdü 1992 yılında İstanbul Sarıgazi' de kız öğrenciye tecavüz ettiği iddiasıyla yakalandı, 1992 yılında eşi Selma Sezer'I silahla yaraladı. 1994 yılında Ankara Abidinpaşa'da kulüp taramak ve 3 kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek. 1994 yılında Merzifon'da bir fabrika bekçisini yaralama ve gasp, 1994 yılında Kocaeli Gebze'de polisle çatışma, 1994’te bir polisin öldürülmesi, 1994 yılında İstanbul Bakırköy'de kahvehane işleten Seboş Dayı olarak anılan şahıs ile İstanbul'da bir otoparkta 3 kişinin ölümüne sebebiyet vermek, 1995 yılında gasp ve tehditle para tahsili. 1997 yılında polis baskınından kaçmaya çalışmak. KOD ADI "KÜÇÜK HACI" Kamuoyunda "Yeşil" olarak bilinen Mahmut Yıldırım'la aynı ekipte yer aldığı öne sürülen Osman Gürbüz'ün uzun süre "Küçük Hacı" kod adını kullandığı belirtiliyor. Gürbüz'ün adı Susurluk Araştırma Komisyonu Raporları'nda yer aldı. Meclis Susurluk Araştırma Komisyonuna bilgi veren eski MİT Kontr Terör Başkanı Mehmet Eymür, Osman Gürbüz'ün, çetenin Kocaeli'ndeki faaliyetlerini yürüttüğünü öne sürmüştü. İNSANLARI KOBAY GİBİ KULLANMIŞ Ergenekon soruşturması kapsamında Trabzon'da gözaltına alınan, Türkiye'nin tek bağışıklık tedavi merkezi Ati Teknoloji'nin genel müdürü Prof. Dr. Ercüment Ovalı, hastalarını kobay olarak kullanmakla suçlanmıştı. Ovalı'nın aşıyı üzerinde denediği 20 kişiden 19'u öldü Trabzon'da yapılan ilk sorgusunun ardından uçakla İstanbul'a gönderilen Ovalı, kanser hastalarına uyguladığı deneysel tedavilerle gündeme gelmişti. Ovalı'nın kendi geliştirdiği tümör aşısını uyguladığı 20 kanser hastasından 19'unun hayatını kaybetmişti. Böbrek kanseri 39 yaşındaki Erdal Kopuz da, Ovalı'nın kendisini kobay olarak kullandığı iddiasıyla şikayetçi olmuştu. Hakkında idari soruşturma başlatılan Ovalı, "Bu tedavi şekliyle iyileşen hastalarımız var. Bilimsel olarak etkinliği henüz kanıtlanmamış kimyasallardan aşı üretip, hastanın ve yakınlarının iznini alarak kullandık" diyerek kendisini savunmuştu. DENEY DEĞİL TEDAVİYMİŞ Ovalı, tümör aşısı çalışmaları bütün dünyada deney aşamasında bulunurken hastalar üzerinde kullandığı aşıların deney değil tedavi amaçlı olduğunu öne sürmüştü. Bir dönem Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı başkanlığı da yapan Ovalı, uygulama öncesinde hastalara ve yakınlarına çarpıcı bir form imzalatmıştı.BUGÜN
<< Önceki Haber İşte Ergenekon'un SUÇ MAKİNESİ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER