Karaca ve Dumanlı'ya yapılanlar için çok çarpıcı değerlendirme

Alman Der Spiegel dergisinin Pakistan asıllı Türkiye muhabiri Hasnain Kazim, Soma'daki maden kazasının ardından aldığı tehditleri Taliban'ın bile kendisine yapmadığını söyledi.

Karaca ve Dumanlı'ya yapılanlar için çok çarpıcı değerlendirme

Kazim, Türk-Alman Ticaret ve Sanayii Odası’nın 'Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 100. Günü: Yeni Türkiye ve Medyanın Rolü' konulu 7. Türk-Alman Gazeteciler Yuvarlak Masa Toplantısı’na konuk oldu.

Konuşmasına “Türkiye’yi sevdiğinin” altını çizerek başlayan Kazim, ancak özellikle yabancı gazeteci olarak zor şartlarda çalıştıklarını, özellikle hükümetle ilgili konularda bilgiye direkt ulaşmalarının pek mümkün olmadığını kaydetti. Kazim, “AKP ile neredeyse hiç basın ilişkimiz yok.” dedi.

"10 BİNİN ÜZERİNDE TEHDİT ALDIM"

"Bir şekilde edindiğimiz bilgileri yazdığımızda da çekici başımızda hissediyoruz." ifadesini kullanan Kazim, Soma’daki maden kazasından sonra yazdığı haberleri ve yaşananları anlattı. Erdoğan’ın Soma’da 'gününde olmadığını' kaydeden Kazim, konuşmadan sonra madencilerin öfkelendiğini, kendisinin de haberinde bir madencinin ifadesi olan, “Şeytan görsün yüzünü Erdoğan” beyanını tırnak içinde naklettiğini hatırlattı. Başlığa çekilen bu ifadenin kendisine ait olmadığı halde Türk medyası tarafından böyle yansıtıldığını, ardından Köln’de konuşan Tayyip Erdoğan’ın da haberi öyle yansıttığını kaydeden Kazim, “Erdoğan da ya anlamadı, veya bana karşı bir atmosfer oluşturdu.” dedi.

Soma haberinden sonra yoğun tehdit aldığını aktaran Kazim, fotoğrafı da yayınlanarak sosyal medya ve mail üzerinden 10 binin üzerinde tehdit aldığını, “kafanı keseceğiz” gibi tehditlerle karşılaştığını aktardı. Bu derece baskı ve tehdidi yıllarca çalıştığı Pakistan’da Taliban’dan bile görmediğini kaydeden Kazim,  Türkiye’yi bir süreliğine terk ettiğini hatırlattı.

"İDDİALARIN DELİLİ GÖSTERİLMEDİ"

ZAMAN ve STV yöneticilerinin gözaltına alınmasından sonra Türkiye’de durumun çok gergin olduğunu belirten Kazim, Erdoğan için yazın yapılacak genel seçimlerin çok önemli olduğunu dile getirdi. Kazim, “Seçimleri kazanabilirse kendisi yönetmek isteyecek. Kabineyi yöneteceğini açıkladı. İstediğini yapıyor, sözünü geçiriyor. Bence Gezi ruhu da öldü.” dedi.

ZAMAN ve STV yöneticilerinin tutuklanmasını “Pek Müslümanca değil” şeklinde değerlendiren Kazım, Türkiye’de basın özgürlüğü ve demokrasinin tehlikede olduğunu, 'paralel yapı' iddiasıyla ilgili ise hiçbir delil gösterilemediği için buna inanmadığını kaydetti.

"Eleştirel yazılar yazdıkları için insanların tutuklanması kınanması gerekir." diyen Kazim, gazetecilere yönelik iddialarla ilgili "Ben hiç bir delil görmedim. Hükümet var diyor ama daha hiç bir delil gösteremedi. Ben inanmıyorum, Çünkü bu iddia uzun süredir var ama delil yok.” diye konuştu.


Türkiye’de hiç basın özgürlüğü olmadığının söylenemeyeceğini ancak Avrupa’da anlaşılan manada bir basın özgürlüğü olmadığını kaydeden Kazim, gazeteciler bazı haberleri yaparlarsa ya şu an olduğu gibi işlemlere tabi tutulduğunu veya işlerini kaybettiklerini hatırlattı. 'Demokrasi tehlikede mi?' sorusu üzerine Kazim, "Tabii ki. Ve bu büyük bir problem. Otoriterleşme demokratik açıdan bir problemdir.” cevabını verdi.

"MERKEL'DEN TALİMAT ALARAK YAZMIYORUZ"

Bazı Türk gazetecilerin, yabancı basının yoğun eleştirilerinin Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını hedef alınmış olabileceğini savunması üzerine Kazim, Türkiye’nin kalkınmasının hedef alınması yönünde ne Merkel gibi bir isimden, ne de bir müdürlerinden direktif almadıklarını kaydetti. Türkiye’nin önceki yıllarda da kalkındığını hatırlatan Kazim, oysa yabancı basının yoğun eleştirilerinin Gezi olayları ve sonrasında başlayan otoriterleşme ile başladığının altını çizdi.

(CİHAN)
<< Önceki Haber Karaca ve Dumanlı'ya yapılanlar için çok çarpıcı... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER