Kur'an'dan günümüze ışık tutacak ibretlik bir dersi hatırlattı

Samanyoluhaber.com köşe yazarlarından Şemsettin Efe bugünkü köşe yazısında Hz.Musa'nın (as) hayatından ibretlik bir örnek verdi ver günümüz Türkiye'sinde yapılan zulümlere ışık tuttu...

Kur'an'dan günümüze ışık tutacak ibretlik bir dersi hatırlattı

Hz. Musa (as) ve Firavun arasında geçen ibretlik hadiseye değinen Efe, Firavun'un hak karşısında yenilince ya kuvvete ya da demagojiye başvurduğunu, bunun için de halka sığınarak kamuoyu oluşturma gayretleriyle demagojiler yaptığını "Onun, dininizi değiştirmesinden veya ülkede fesat çıkarmasından korkuyorum." dediğini belirtiyor. Firavun'un bir tarafta ölüm tehditleri savurması, horlayıp hakir gördüğü teb'anın gücünü yanına alma gayreti ve bu uğurda onların dinî hissiyatlarını istismar etmesi, dahası her devirde olduğu gibi, kendi fesat çıkarıp dururken başkalarını fesatla karalamasına değinene Efe, “bugün yaşananlarla ne alakası var” kısmını engin fehminize bırakıyor 

İşte Şemsettin Efe'nin 'Firavun Kibri' isimli köşe yazısı;

Sevgili dostlar ben ilahiyatçı değilim ve bu alanda söz söyleyip kalem oynatmaya da haya ederim ancak son yaşanan zulümler Kuran-ı Kerim’de zikredilen bir hadiseyi bana tahattur etti. Daha önce, yüce kitabımızda zikredilen, Hz. Musa ve Firavun arasında geçen ve Firavun’un ordusuyla birlikte Kızıldeniz’de helakını anlatan kıssasını Ali Ünal Ağabey Zaman Gazetesi’ndeki yazısında farklı bir noktadan çok güzel ifade buyurmuşlardı. Ben de yine büyüklerimden af dileyerek başka bir noktaya, sadece Kuran’da geçtiği şekliyle ve muhterem Hocaefendi’nin enfes yorumunu ekleyerek işaret etmek arzusundayım. Gelin bir kez daha Kelam-ı İlahi’nin asırlara ışık tutan o bihemta ayetlerine sarılalım…

"Firavun: 'Bırakın beni, dedi, Musa'yı öldüreyim, varsın Rabbine yalvarsın. Ben onun, dininizi değiştirmesinden veya yeryüzünde fesat çıkarmasından korkuyorum.'" (Mü'min sûresi, 40/26)

Evet hak karşısında yenilince ya kuvvete ya da demagojiye başvuran, dünyanın kaderine hâkim bütün mütekebbirler, despotlar gibi, o da kuvvet gösterisinde bulunmak istiyor, bunun için de halka sığınarak kamuoyu oluşturma gayretleriyle demagojiler yapıyor ve "Onun, dininizi değiştirmesinden veya ülkede fesat çıkarmasından korkuyorum." diyordu; diyor ve sanki, o ana kadar her şey yolundaymış, toplum da müreffeh ve mesutmuş da Hz. Musa her şeyi karıştırmış, halkı kargaşaya sürüklemiş gibi bir imaj uyarmaya çalışıyordu.

Hâsılı, burada bir tarafta Firavun'un tiz perdeden atıp tutması, ölüm tehditleri savurması, ölüm tehditleri savururken de içten içe aklî, mantıkî ve kalbî tutarsızlıklarının şuurunda olarak tedirginliği, telaşı; böyle bir tedirginlik ve telaş karşısında da horlayıp hakir gördüğü teb'anın gücünü yanına alma gayreti ve bu uğurda onların dinî hissiyatlarını istismar etmesi, dahası her devirde olduğu gibi, kendi fesat çıkarıp dururken başkalarını fesatla karalaması, her fırsatta din düşmanlığı yapmasına mukabil dindarların dinin ruhunu değiştirdiklerinden ve değiştireceklerinden dem vurması; diğer taraftan da bütün bunlara karşı Hz. Musa'nın fevkalâde bir temkin içinde halka bedel Allah'a sığınması ve Firavun'un kibrini, gururunu onun yüzüne vurması, o dönem itibarıyla "hizbullah" ve "hizbüşşeytan" mücadelesinden bir kesit teşkil etmektedir.

(M. Fethullah Gülen – Kur’an’dan İdrake Yansıyanlar)

Muhterem Hocaefendi’nin bu enfes beyanlarının üzerine daha fazla kelam etmeyi edepsizlik olarak telakki ediyor “bugün yaşananlarla ne alakası var” kısmını engin fehminize bırakıyorum. Zulmün tarihin hiçbir devrinde ebediyyen devam etmediğini hatırlatarak herkesin Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum.

<< Önceki Haber Kur'an'dan günümüze ışık tutacak ibretlik bir dersi... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER