'Öcalan beni ikna etmek için Suriye'ye çağırdı'

Muhsin Yazıcıoğlu ile akrabalığını ve Öcalan'ın kendisini ikna çabalarını canlı yayında anlattı.

'Öcalan beni ikna etmek için Suriye'ye çağırdı'

Bugün TV’de Erkam Tufan ile Analiz programına konuk olan Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner ilginç açıklamalarda bulundu. BBP'nin eski lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile akraba olduğunu söyleyen Laçiner, Öcalan'ın bir dönem kendisini ikna etmek için Suriye'ye çağırdığını ifade etti. Laçiner'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;
 
"Vefatından sonra keşke oturup konuşsaydık diye düşündüm"

* Anne tarafımdan akrabam oluyor. Tanışırım ben çocukluğunun bilirim yani benim kardeşimle aynı okulda lisede okudular, annesi ile annem halen görüşürler, öyle yakın bir akrabalık var. Ben hapisten çıktığımda o veterinerlik fakültesinde okuyordu galiba, bir kere annemin köyüne Elmalı köyüne gitmiştim onun annesi de oradandır. O zaman gördüm, o zaman ülkücü hareketin içerisindeymiş zaten iki sene sonrada ülkü ocakları başkanı oldu. Şimdi de vefat etti malumunuz. 

* 70’li yıllarda zaten herhangi bir temasımız olması mümkün değil karşıt dünyalardayız çünkü. 1990’larda sanırım Ankara’da tüm partilerin olduğu genel bir toplantı vardı. Birisi geldi, Muhsin Bey sizinle görüşmek istiyor dediler. Ben de anlamadım, 'kim bu yani görüşmem' dedim. Anlamadığım için kabul etmedim çünkü Muhsin Yazıcıoğlu benim için 1960-70’lerdeki bütün o ülkücü sol çatışması içerisinde, bir sürü arkadaşımın katlinden sorumlu hareketin bir üyesi, ben onunla niye görüşeyim.

* Sonralarında BBP’nin, Muhsin Yazıcıoğlu’nun başka yazılarını gördükçe, okudukça kendi geçmişine karşı daha çok özeleştirel bir yaklaşımı olduğunu gördüm. Sonra da tahmin ediyorum Kanal 7’deydi, açık oturuma o da geldi. Ben de geleceğini bildiğim halde 'tamam ben de gelirim' dedim. Sonra geldi orada konuştuk.

* Orda da çekinmişler bunlar apayrı yerlerden geliyorlar hır çıkar diye. O da dedi 'bu benim büyüğümdür, abim sayılır akrabayız' diye. O da çok medeni bir şekilde davrandı, ben de tabiki aynı şekilde davrandım. Bittikten sonra bir ayaküstü muhabbet ettik. 'Konuşalım' falan dedi, ben de o zamanlar konuşabiliriz dedim bir şekilde ama yine de çok sıcak davrandığım söylenemez doğrusu. Sonra da bir görüşme olmadı zaten, ara ara selam göndermelerimiz oldu. Doğrusu ben vefat ettikten sonra görüşseydik olurdu demişimdir yani ama herkesin üzerinde ağır bir yük var geçmiş yıllardan kalma, kolay olmuyor gözünüzün önüne çok şeyler geliyor. 
 
"Öcalan beni ikna etmek için Suriye’ye çağırdı"

* Yakinen olmasa da Öcalan’ı tanıyorum, 80’li yıllardan bir tanışıklığımız var. O Suriye'deydi, ben Almanya'daydım. Şöyle oldu; 1982’de Avrupa’ya çıktım, kaçtım yani öyle diyelim. Oradaki sol örgütler 12 Eylül rejimine karşı birleşmişler. Burada PKK da vardı, Devrimci Yol da vardı. Tabi bunların militan güçleri de Suriye’de. İşte bu topluluk kendi aralarında konuşmuşlar, hepimiz güçlerimizi birleştirip Türkiye’de rejime karşı bir savaş yapalım. Bunun hazırlıkları yapılıyor, kamplarda insanlar yetiştiriliyor. Kamplar Suriye’de Beka Vadisi'nde.

* Ben 1980’lerle alakalı bir analiz yaptığımda bu şekilde bir hareketin sonuç vermeyeceğini ve zararlı olabileceğini söylüyordum. Orada da beraber olduğum insanlara bunun dağılması gerektiğini, mücadelenin başka yollarla yapılması gerektiğini söyledim. Dolayısıyla benim de bu konuda muhalif tavrım bilindiğinden ikna etmek için birkaç kere konuşuldu. Ben de kendilerinin yanlış yaptığını falan söyledim, aracılarla tabi. O da bir geldiğinde tanışalım falan dedi. Ben de hayır dedim. Sonuçta ben tartışılacak bir şey söylemiyorum, kesin bir şey söylüyorum. Bu davete icabet etmedim. 
<< Önceki Haber 'Öcalan beni ikna etmek için Suriye'ye çağırdı' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER