Nazmi Ardıç; adları yolsuzluk iddialarına karışan dört eski bakanlı ilgili TBMM'de kurulan soruşturma komisyonuna, şüphelilerin birinci derece ilişkide olduğu, çoğu da dosyanın şüphelisi olan kişilerin tanık olarak çağırıldığını ve bu kişilerin çok küçük itiraflarının bile çok önemli itirafmış gibi gündem olduğunu anlattı. Ardıç, bu kişilerin soruşturma dosyasında çok daha açık itiraflarının olduğunu ancak komisyona çoğunu söylemediklerini ve bu şekilde şüphelileri koruduklarını belirtti.
Kendisinin de Yasin Topçu ile beraber soruşturma komisyonuna tanıklık yapmak için başvuruda bulunduğunu hatırlatan Ardıç şu açıklamalarla devam etti;
"Meclis Soruşturma Komisyonu'na verdiğimiz dilekçemizde savcının yanlı takipsizlik kararları verdiğini belirttik. Savcının, toplanması gereken delilleri toplamadığını, var olan delilleri de görmezden geldiğini, bunu izah edebileceğimizi belirttik. Malesef şu ana kadar Komisyondan hiç bir cevap gelmedi. Duymak istemedikleri şeyler mi acaba anlatacaklarımız? Meclis çıkışında basın mensupları sorular sordu. Cevapladık. Ayrıca HSYK'ya bir çağrıda bulundum. Savcının yanlı soruşturma yaptığını, delilleri toplamadığını, var olan delilleri görmezden geldiğini ispata hazır olduğumuzu ifade ettim. 4 gün önce bir televizyon proğramında bu iddiamızı ve HSYK'ya çağrımızı yeniledim. Hatta Savcının, takipsizlik gerekçelerini delillere bakmaksızın şüpheli ifadelerine dayandırdığını, bunu ispata hazır olduğumuzu söyledim.
Bunun yanında Savcı Ekrem Aydıner'e de bir çağrıda bulundum. Hakkında haksız bir isnatta bulunduğumuzu düşünüyorsa suç duyurusu yapsın, iddiamızı mahkemede ispata hazırız dedim. Bu çağrımı 4 gün önce Twitterdan da yeniledim. Ama Savcıdan ses yok. Malesef HSYK'dan da ses yok. Şimdi de 25 Aralık dosyasına takipsizlik kararı veren üç savcıya ve HSYK'ya yeni bir çağrı var. Savcı İsmail Uçar, Fuzuli Aydoğdu ve İrfan Fidan ile, HSYK'ya yönelik yeni bir çağrı... Silivri Cezaevi'nde bulunan Yakup Saygılı ile Kazım Aksoy ve soruşturmada görev alan arkadaşları benim iddiama benzer iddiada bulunuyor. 25 Aralık Soruşturmasında savcıların yanlı bir soruşturma yaptıklarını, şüphelileri bilerek akladıklarını söylüyorlar. Ayrıca Savcıların delilleri toplamadıklarını ve var olan delilleri görmezden geldiklerini ifade ediyorlar. HSYK'nın bir müfettiş ataması halinde iddialarımızı ispata hazırız diyorlar. Tam da yolsuzluk dosyaları kapatılmışken nereden çıktı bunlar demeyeceklerse buyursunlar, 17 ve 25 Aralık dosyalarına takipsizlik kararı veren Savcıların marifetlerini gözlerinin önüne serelim. Bunu yapmayacaklarsa eğer ortaya çıkıp yargının kaybolan itibarını kurtarmaya çalışacaklarından bahsetmesinler.
