Hakkın Şahitleri

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ocak 13 2021
"Tevhidin temsilcisi ve kainatın yaratılış vesilesi olan insanlığın iftihar tablosu Efendimiz (sav), dünya gemisinin kaptanıdır. Onunla bu gemi sahile ulaşır. Bu gemiyi delmek ve batırmak isteyenler vardır. Vazifemiz onları ikaz edip uyarmak ve açılan delikleri tıkama azim ve kararlılığı içinde bulunmaktır."
M.Ali Şengül | samanyoluhaber.com
Hakkın Şahitleri 

Hiç bir insan kendi iradesiyle bu dünyaya gelmedi. Giderken de kendi iradesiyle gitmeyecektir. Mukadder olan ecel nerede ne zaman kapımızı çalacak belli değildir. Hayat ve memat Allah’ın yed’i kudretindedir.

Her canlı, hususiyle insanlar, bu misafirhaneye bir defaya mahsus olmak üzere misafir olarak gönderilmişlerdir. Bir gün mutlaka her nefis ölümü tatmak üzere buradadırlar. Bugüne kadar, makamı, mevkii, serveti, ilmi ve itibarı ne olursa olsun, peygamberler dahil, dünyaya gelip de gitmeyen yoktur.

Ücretsiz, Allah’ın sanat harikası olarak bize emanet ettiği bu hayatı, yolda bulmadık ve para verip almadık. Sahip olduğumuz her şey, mülkün hakiki sahibi Allah’a aittir.

Allah’ın emanet ettiği bu hayatı ucuza satmayalım. Rabbimiz Tevbe Suresi 111. ayette “Allah karşılık olarak cenneti verip, müminlerden canlarını ve mallarını satın almıştır”. Nefis ve malını cennet karşılığında Cenabı Hakka satmak ve O’na abd olmak ne büyük bir şeref ne büyük bir kazançtır.

Ehli küfür, ehli dalalet, nifak ve zulüm şebekeleri, menfaat ve çıkarları peşinde ve dini dünyaya satanlar hakkında yine Tevbe Suresi 9. ayette “Onlar Allah’ın ayetlerini az bir dünya menfaati karşılığında sattılar da, Allah’ın yolundan insanları alıkoydular. Gerçekten onlar ne fena iş yaptılar /yapıyorlar” buyuruyor.  

Mü’minler, sıkıntıları fırsatlara çevirme gayreti içinde bulunmalıdırlar. Fırsatlar ve imkanlar anında değerlendirilmelidir ki, sonradan nedamet  ve pişmanlık duyulmasın. Nefeslerimizi ve sahip olduğumuz bütün imkanları, ahiret hayatımız adına yatırımda kullanmalıyız.

Başımıza gelen maddi manevi bela ve musibetleri bir ikaz-ı İlahi olarak kabullenmeli, aynı zamanda  günahlarımızın affına, derecelerimizin nezdi İlahide seviye kazanmasına

Bu haberler de ilginizi çekebilir