Harun Tokak - Beni Bu Topraklara Gömün!
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Pazar, Ağustos 4 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Harun Tokak, bu haftaki pazar günü yazasında 'Beni Bu Topraklara Gömün' başlıklı yaşanmış bir hicret hikayesini kaleme aldı.

Apansız başlayan yaz yağmurları sabahtan beri aralıksız yağıyor.
Toprak kokusu yağmur kokusuna karışıyor.Yağmur önce kesilir gibi oluyor, sonra tırısa kalkan atlar gibi yeniden hızlanıyor.
Küçük derecikler, minik göller oluşuyor.
Tabiat pırıl pırıl yıkanıyor.
Yüreklerimizle içtiğimiz yağmur ve toprak kokuları bizi Muhacir Mehmet Bey’in hatıralarına taşıyor.
Mehmet Bey esmer güzeli, orta boylu bir insan. Yüzü memleket toprağı gibi.
Daha beni karşısında görür görmez;
“Size özellikle teşekkür borcum var.” diyor.
“Neden?’’ diyorum.
“Suya Düşen Kan kitabını hangi duygularla yazdınız bilmiyorum ama o kitap beni düştüğüm kuyudan çıkardı.”
Yüzünde, büyük imtihanlardan başarıyla çıkmış olmanın gururu ile yaşadığı acıların gölgelerinin yer değiştirip durduğu Mehmet Bey başlıyor bilcümle hikayesini anlatmaya;
“1990’ların başı...
Ben o yıllarda sol fraksiyonlara bağlı bir gençtim.
Kafamda biri sürü sorular vardı.
Bir neslin imanını sorularla çaldıkları günlerdi.
Bir gün lisede okurken Mustafa adında bir sınıf arkadaşım, ‘Gel, seninle bir sohbete gidelim.’ dedi.
Henüz inşaatı tamamlanmamış bir öğrenci yurdunun çatı katında bazı gençler toplanmışlar, sohbet ediyorlardı.
Yerde basit bir halıfleks seriliydi. Oldukça sade bir salondu.
Bir ara, birisi küçük bir sehpanın üzerinde duran televizyonun düğmesine bastı.
Ekranda birisi göründü. Ellili yaşlarında, erkek çizgileri içinde güzel bir insandı.
Giyimi sade ve uyumluydu. Beyaz saçları arkaya doğru açılmış olsa da kaşları ve bıyıkları siyahtı.
Yüzü sanki içinde ışık yanıyor gibi aydınlıktı. Taşkın pınarları andıran gözleri çok derinlerden bakıyordu.
Ağı
Bu haberler de ilginizi çekebilir

ŞERİF ALİ TEKALAN

KADİR GÜRCAN

ABDULLAH AYMAZ

KEMAL GÜLEN







