[Harun Tokak] Dünyayı Döndürürüm

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Mart 17 2024
Samanyoluhaber.com yazarı Harun Tokak'ın pazar yazısı
HARUN TOKAK



İskandinav ülkesine ilk geldiğim günlerdi.
Ramazan kapıdaydı.
Gecenin siyah saçlarına incecikten kar yağıyordu.
Akşamın alaca karanlığında eski ahşap evin hafif buğulanmış penceresinden sokağa bakıyordum. 
Ardında beyaz izler bırakarak, iki yanı düzgün traşlanmış bodur bahçe ağaçları ile kaplı dar yoldan iki kişi bize doğru geliyordu. 
Üşüyen sokak lambasının loş ışığında dikkatlice baktım. 
Evet, oydu. 

“Hacı Murad!” diye seslendim.
Başını kaldırarak kar beyazı gibi gülümsedi.
Gurbetin bu ilk gününde eski bir dostla karşılaşmak yangın yeri yüreğime, umutsuz bir orman yangınının üzerine yağan sürpriz yaz yağmurları gibi geldi. 
Sonradan anlayacaktık ki gurbet günleri hep böyle soğuk, yüreklerimiz hep yangın yeri olacaktı. İnsanın gurbette kış ya da yaz fark etmeksizin hep üşüyeceğini zamanla öğrenecektik.

Doğu hizmetinden sonra Sibirya taraflarına gittiğini duymuştum.” dedim Hacı Murada.
“90’lı yıllarda önden giden atlıların her biri dünyanın bir yerine koşarken bizim de nasibimize Sibirya düştü.” dedi.
Birlikte geldiği gence baktığımı fark edince; 
“Bu bizim Hüseyin, rehber Hüseyin.” dedi. 
Esmer güzeli, ince, uzun boylu bir civan Hüseyin. Masum ve mahzun bir melek. 
“Nerelisin?” dedim Hüseyin’e.
Mahcup bir eda ile 
“Kütahya.” dedi.
“Ben de Uşaklıyım, hemşeri sayılırız.” dedim. 
Yaralı bir ceylan bakışlıydı Hüseyin’in göz

Bu haberler de ilginizi çekebilir