[Harun Tokak] Kadri Yüce Bir Gece

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Nisan 24 2022
Harun Tokak'ın Samanyoluhaber.com'da yayınlanan 'Pazar Yazısı'

Harun Tokak



Kadri Yüce Bir Gece

2015 sonbaharı… Eşimle birlikte, çölün ortasında nazlı bir nilüfer gibi duran Kabe’nin ihtişamını seyrederken yanımıza boylu-poslu, gökçek yüzlü bir genç geliyor. “Ben Necati, Necati Mert. Nüans Tur’un kutsal topraklar rehberiyim. Dilerseniz birlikte Kâbe’yi tavaf edebiliriz.” diyor. İçindeki aydınlığın billur bir pınar gibi gözlerinden taştığı gencin peşine takılıyoruz.
Onun peşinden yürürken tavafın, Safa ile Merve arasındaki yürüyüşün en ulvi lezzetlerini iliklerime kadar hissediyorum. O an bir karar veriyorum: Kutsal mekanlar mutlaka bir bilen marifeti ile gezilmeli. Neceti Mert’in kutsal mekanlarda yüreğimizi titreten o tok sesi hala kulaklarımda çınlıyor.
Birkaç gün önce bu güzel yürekli gençten aldığım; “Respect Scool’da önümüzdeki ay Hac ve Umre Okulu’muz başlıyor” mesajının çağrıştırdığı hatıralar elimden tutarak beni ipeksi bir sonbahar gecesine götürüyor.
Tüm zamanların en kutsal doğumuna sahne olan Hira Nur Dağı’nın doruklarına tırmanıyoruz. Dağların ruhu bizi çağırıyor.
Kutsal dağ, dolgun bir ay ışığının altında, efsunlu gölgelerin hükümranlığında gerçek biçimini kaybetmiş. İçe doğru derin ve hareketli. Süt buğusu mavi tüllerin arkasından etrafına pırıltılı gülücükler saçıyor. İhtişamlı kâinat senfonisini minör kıpırtılarla, ritmik hışırtılarla, usta ve uyanık çıkışlarla seslendiriyor. 
Hazreti Musa Sina Dağı’nın, Hazreti İsa Zeytin Dağı’nın, Güllerin Efendisi de bütün ihtişamı ve gizemi ile başını göklere uzatmış olan bu kutsal dağın doruğunda vahye ermişti. 
Hira’yı anlamak’ vahyi anlamaktı! Dağ başları kad

Bu haberler de ilginizi çekebilir