[Harun Tokak] Kalk Ey Yiğit Uykudan

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Pazar, Ekim 30 2022
Samanyoluhaber.com yazarı Harun Tokak'ın Pazar yazısı: Kalk Ey Yiğit Uykudan
[Harun Tokak] Kalk Ey Yiğit Uykudan


Bir güz gecesi…
Hicaz topraklarındayım…
Bir topluluğa konuşuyorum.
Konuşmamı,
Kalk, ey yiğit uykudan!
Kalk ki bağrımda nalan!” sözleri ile tamamlıyorum.
Eşim “rüyanda da konuşuyorsun, namaz vakti” diye uyandırıyor.
Düşünüyorum da bir nesil bu seslerle dirildi. Ege camilerinin kürsülerinden “Kalk, ey yiğit uykudan!” haykırışları ile toprak kabardı. Asya bozkırları, Sibirya stepleri, Afrika çölleri o seslerle bahara durdu. Altaylar’da, Urallar’da Tanrı Dağları’nda yankılandı o sesler.
Bir nesil yurdunu yuvasını bırakarak, üzerindeki asırlık yorganını atarak, yollara vurdu kendini.
Bir güz gecesi o yiğitlerden birkaçı ile Kuzey ışıklarında karşılaşıyoruz. 
Yedi-sekiz aile çocukları ile birlikte geçmişler Meriç’in serin sularını. 
Adaşım Harun Bey, “Tutuklandığım ilk gün çok kötü oldum” diye başlıyor bilcümle hikayesini anlatmaya.
“Eşimden, çocuklarımdan ayrılmak, polislerin kolları arasında eli kelepçeli gitmek bende moral bırakmadı. Bizi büyük bir salona balık istifi doldurdular. Doksan kişi falan vardık. Çok kötü ter kokuyordu. Yatacak yer yoktu.
Evimizin önünden kortej halinde geçerken bize el sallayarak ‘Bunların eşleri helal, çocukları köle, malları ganimet!’ diyen bir zihniyet ne yapmazdı. 
İlk gece çok tedirgin oldum.
Rahatlamak için kalktım abdest aldım. İki rekât namaz kıldım 
‘Allah’ım, yardımını lütfet ve sekine ver! Allah’ım, benim yüzümden kimse zarar görmesin!’ diye dualar ettim.
Seccadenin üzerinde uyumuşum.
Rüyamda, polislerin beni almaya geldiği aynı sahneyi yaşıyorum. Hanımla he

Bu haberler de ilginizi çekebilir