Hayırseverlere zulümde son nokta

Vergi mükellefi olmayanlara yapılan hukuksuz sorgu yargıya taşındı. Vergi dairesi yerine emniyette polislerce yapılan kanunsuz sorgulamada, tehdit ve işkenceye maruz kalan hayırseverlere vergi değil, ‘burs ve kurban verdiniz mi’ diye soruldu. Mağdurlar, polisler ve vergi görevlileri hakkında suç duyurusu yaptı

Nefret operasyonlarında bu görüntüler yaşanıyor

Cadı avına dönüşen ve insan hakları ihlallerinin yaşandığı sözde paralel yapı soruşturmalarındaki ‘işkence ve tehdit' suçları yargıya taşındı. Birkaç aydır Türkiye genelinde yüzlerce vatandaş, ‘Bilgi isteme' bahanesiyle Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda yer alan ifade alma şekillerine tamamen aykırı olarak polis tarafından sorgulanıyordu. Benzer şekilde Zonguldak ve Ereğli'deki Özel Fatih Okulla- rı'nda görev yapmış olan eski öğretmen ve veliler, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne sorgulandı. Şüpheli gibi sorgulanan vatandaşların psikolojik işkencelere maruz bırakıldığı ileri sürüldü. Vatandaşlar, avukatları aracılığı ile Zonguldak Vergi Denetim Kurulu, Zonguldak Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanı, iki vergi müfettişi ve Zonguldak KOM Şube Müdürü hakkında suç duyurusu yaptı. Yapılan sorgulama ile Türk Ceza Kanunu'ndaki ‘işkence ve tehdit' suçlarının işlendiğine dikkat çekildi.

POLİS BASKI YAPIYOR

Dilekçeye göre ‘vergi incelemesi' adı altında bilgi talebi tebligatlarını vatandaşlara polisler götürüyor. İnsanlar sanki büyük suç işlemiş gibi tedirgin ediliyor. Adrese PTT yoluyla yapılması gereken işlem, adeta ‘psikolojik baskı' unsuruna dönüştürülerek Türk Ceza Yasası'nın (TCK) 134. maddesindeki “Özel yaşamın ihlali” suçu işleniyor. Aynı zamanda TCK'nın 94. maddesindeki ‘Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağı- lanmasına yol açacak davranışlar' kapsamına da giriyor.

İLGİSİZ KANUNLARLA TEHDİT

Vatandaşlara “Yapılmakta olan vergi incelemesinde bilgi verme amaçlı bilginize başvurulacak” deniliyor. Ve Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) 355. maddesine göre ‘eksik ya da yanıltıcı bilgi verilmesi halinde usulsüzlük cezası kesilmekle' tehdit ediliyor. Oysa, vergi mükellefi veya vergi sorumlusu olmayanlar hakkında özel usulsüzlük cezasının kesilmesi mümkün değil. Böylesi bir ihtarla sorguda ‘manevi cebir' uygulanıyor. TCK'nın 94. maddesinde belirtilen aleyhte beyanda bulundurma için algılama yeteneği yok ediliyor.

BAŞKA GÖREV YAPTINIZ MI?

Vergi incelemesinde tanıklığına başvurulan vatandaşlara örneğin, Öğretmenlik dışında başka görev yaptınız mı” gibi kişisel sorular da yöneltiliyor. Anayasa'nın 17. maddesindeki, ‘Herkes yaşama, maddi manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir' deniliyor. Kişinin çalıştığı işler başkasını ilgilendirmeyen manevi varlığı ile ilgilidir.

EMNİYET'TE YAPILAMAZ

Usul Kanunu'na göre, vergi incelemesi mükelleflerin iş yerlerinde istisnai durumlarda da vergi dairelerinde yapılıyor. Kendileriyle ilgili olmayan vergi incelemesinde vatandaşların Emniyet KOM Şube'ye çağrılmasının hiçbir yasal dayanağı yok. Bu da tamamen algıyı etkilemeye yönelik korkutma amaçlı yöntem.

İFADE VE DİN ÖZGÜRLÜĞÜ ÇİĞNENİYOR

Gözaltına alınan hayırseverler ve öğretmenlere, “Burs vermek ve kurban kesmek amaçlı maaş kesintisi oldu mu? Kurban kesmek için para toplandı mı? Sizin dışınızda bu faaliyetleri yapan oldu mu” şeklinde sorular da yöneltilerek itirafçı olmaları isteniyor. Ceza Usul Yasası'ndaki ‘Kimse kendini ve yakınlarını suçlayıcı bir beyanda bulunmaya zorlanamaz' ilkesine aykırı bu sorular, din ve vicdan hürriyeti ilkelerine de ters

<< Önceki Haber Hayırseverlere zulümde son nokta Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER