HDP: Bizi tasfiye etmeye çalışıyorlar

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Eylül 23 2019
HDP'nin 21-22 Eylül’deki Parti Meclisi (PM) toplantısının sonuç bildirgesinde, geleceği demokrasi güçlerinde gören herkese 'HDP ile kenetlenme' çağrısı yapıldı. Bildirgede, "İktidar HDP’yi kriminalize etmeye, yalnızlaştırmaya, tasfiye etmeye çalışmaktadır" denildi.
HDP: Bizi tasfiye etmeye çalışıyorlar
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli başkanlığında 21 -22 Eylül’de yapılan Parti Meclisi (PM) toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, iktidarın partiyi tesfiye etmeye çalıştığı belirtilerek, demokrasi güçlerine çağrı yapıldı.
 
“31 Mart seçimlerinden sonra yerel yönetimlere seçilen HDP’lilere yönelik saldırılar aralıksız devam ediyor ve mevcut gidişat Kürt illerinde yeniden bir kayyım rejimi oluşturulmak istendiğini gösteriyor” denilen bildiride, 19 Ağustos’ta Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasının demokratik siyasete karşı bir darbe olduğu ifade edildi. Bildiride şöyle denildi:

‘DARBE KAYYIMLARLA SINIRLI DEĞİL’

“Bu darbenin sadece kayyımlarla sınırlı olmadığı açıktır. 9 Ağustos’ta barış çağırıları yapan Sayın Öcalan’la görüşmelerin kesintiye uğratılmasının ve tecridin sürdürülmesinin bu darbeden bağımsız olduğunu düşünemeyiz. Amed il binamızın önüne çocuklarının akıbetini öğrenmek isteyen annelerin yönlendirilmesi ve değişik Kürt kentlerinde asker, polis, memur ve korucu aileleriyle birlikte organize edilen provokatif mitingler de gerçekleştirilen kayyım darbesinin bir parçası niteliğindedir.

‘HDP İLE OMUZ OMUZA OLMAYA DAVET EDİYORUZ’

“Kayyım darbesine karşı demokratik ve meşru direnişimiz genişleyerek, zenginleşerek, büyüyerek, belediyelerimiz kayyımlardan geri alınıncaya kadar sürecektir. Kayyım darbesine karşı olan, geleceğini demokraside gören herkesi HDP’yle omuz omuza olmaya davet ediyoruz. Bu iktidar çoğunluk desteğini yitirmiş, siyasi çözülme sürecine girmiş ve demokratik meşruiyetini kaybetmiş bir iktidardır. Toplumsal rıza üretme yeteneğinden yoksundur. Yağma ve talan üzerine kurulmuş olan soygun ve savaş düzenini meşru zeminlerde ve demokratik yöntemlerle sürdürmeleri imkansızdır. O nedenle bu düzeninin önündeki en büyük

Bu haberler de ilginizi çekebilir