HDP'li Yüksekdağ: Hükümetin Dolmabahçe mutabakatındaki imzası hala kurumamıştır

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Ekim 19 2015
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 7 Haziran'dan önce hazırlıkları yapılan 'çatışma' sürecinin başlatıldığını ve Türkiye toplumunun kendisini büyük bir 'linç, kutuplaşma ve karşılıklı gerilim' atmosferinin içinde bulduğunu söyledi. Şirin Park Otel'de sivil toplum kuruluşlarına yönelik düzenlenen toplantıda konuşan Yüksekdağ, "Bu sorunların başladığı nokta, 28 Şubat'ta Dolmabahçe Mutabakatı'nın yani barış ve demokratik çözüm sürecinin reddedilmesiyle başlamıştı. Türkiye'deki siyasi iktidar, saray merkezli olarak, saray güdümünde bir karar alarak, iki yıldan beri sürdürülen barış ve demokratik çözüm sürecini askıya aldı. 28 Şubat mutabakatını; altında kendisinin de imzasının olduğu, hala o imza kurumamıştır. Hala o hükümetin imzası –o mutabakat açık– o metninin altında hala kurumamıştır. Cumhurbaşkanı'nın onayı hala hafızalardadır. Unutturmaya çalışıyorlar; o ayrı mesele. Ama kendi başlattıkları süreci inkar ederek, yıkarak çatışmasızlık ve demokratikleşme sürecinde yeniden silahların konuştuğu, yeniden tek taraflı olarak iktidar tarafından başlatılan bir savaşın gündeme oturtulduğu bir süreç başlatıldı." dedi.
HDP'li Yüksekdağ: Hükümetin Dolmabahçe mutabakatındaki imzası hala kurumamıştır
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 7 Haziran'dan önce hazırlıkları yapılan 'çatışma' sürecinin başlatıldığını ve Türkiye toplumunun kendisini büyük bir 'linç, kutuplaşma ve karşılıklı gerilim' atmosferinin içinde bulduğunu söyledi. Şirin Park Otel'de sivil toplum kuruluşlarına yönelik düzenlenen toplantıda konuşan Yüksekdağ, "Bu sorunların başladığı nokta, 28 Şubat'ta Dolmabahçe Mutabakatı'nın yani barış ve demokratik çözüm sürecinin reddedilmesiyle başlamıştı. Türkiye'deki siyasi iktidar, saray merkezli olarak, saray güdümünde bir karar alarak, iki yıldan beri sürdürülen barış ve demokratik çözüm sürecini askıya aldı. 28 Şubat mutabakatını; altında kendisinin de imzasının olduğu, hala o imza kurumamıştır. Hala o hükümetin imzası –o mutabakat açık– o metninin altında hala kurumamıştır. Cumhurbaşkanı'nın onayı hala hafızalardadır. Unutturmaya çalışıyorlar; o ayrı mesele. Ama kendi başlattıkları süreci inkar ederek, yıkarak çatışmasızlık ve demokratikleşme sürecinde yeniden silahların konuştuğu, yeniden tek taraflı olarak iktidar tarafından başlatılan bir savaşın gündeme oturtulduğu bir süreç başlatıldı." dedi.

Hükümetin bunu iktidarını, dayandığı gücü, serveti ve zenginliği korumak; 2023'e, hatta 2053 taşımak için yaptığını ileri süren Yüksekdağ, "Sadece dünyalık değil, 7 kuşaklarının dünyalıklarını da güvence altına alacak bir servetin, siyasi otoritenin ve kurumsal gücün üzerinde oturuyorlardı. Bu gücü kaybetmemek için çok daha fazla gücü elde etmeleri gerektiğini düşünüyorlardı. Bunun için de 'tek adam ve te parti yönetimi', çoğulculuğa asla tahammül etmeyen tekçi, otoriter bir siyaset tarzını benimsediler. 7 Haziran seçimleri öncesinde barış sürecinin bozulması, çatışmasızlık, diyalog sürecinin rafa kaldırılmasının temel nedeni buydu." diye konuştu.

TÜRKİYE TOPLUMUNU SANDIĞA MECBUR ETMEK İSTİYORLARDI'

7 Haziran'da Türkiye toplumunun yaklaşan tehlikenin farkında olduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Bozulan sadece çözüm süreci değildi. Veya karşımızda sadece 400 mil

Bu haberler de ilginizi çekebilir