Hem faili hem akıbeti meçhul

Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın DHKP-C'li teröristler tarafından şehit edilmesine ilişkin soruşturmada 4 buçuk ayda hiçbir ilerleme kaydedilmediği ortaya çıktı.

Hem faili hem akıbeti meçhul

Bugüne kadar 3 savcı değişirken “Saldırıyı kim ya da kimler planladı? Silah adliyeye nasıl sokuldu? Teröristler adliye içinden yardım aldı mı?” sorularına cevap bulunamadı.

DHKP-C terör örgütü üyeleri Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından 31 Mart 2015 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesi'ndeki odasında şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz dosyasında saldırıyı planlayanlar, yardım ve yataklık yapanlar ile eylemin talimatıyla ilgili bağlantılar halen deşifre edilemedi. Soruşturma dosyasında, olay yerinde öldürülen iki teröristten başka şüphelinin yer almadığı öğrenildi.

 Savcının şehit edilmesinin ardından ülkenin her yerinde DHKP-C'ye yönelik operasyonlar başlamıştı. Bu kapsamda 100'den fazla şüpheli, terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alınırken bu kişilerin saldırıyla bağlantılı olduğu iddia edildi. Ancak aradan geçen 4,5 ayda bu iddia delillendirilemedi. Aynı dönemde örgüt içinde kurye olarak görev yaptığı iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan yabancı uyruklu çevirmen Stephan Shak Kacnyski'nin Alman istihbarat servisine çalıştığı öne sürülmüştü. Ancak sorguda bu konuyla ilgili soru bile yöneltilmediği ileri sürüldü.

 Savcıyı şehit eden iki terörist saldırı günü sahte avukat kimliği ile adliyeye giriş yapmıştı. Olayda kullanılan silah ve bombanın bu sırada mı yoksa olaydan önce mi adliyeye sokulduğu açıklık kazanmadı. Adliyenin kamera kayıtlarında teröristlerin, savcının odasına girmeden kısa bir süre önce kadınlar tuvaletinde bir süre kaldıkları görülüyor. İstanbul terör ve istihbarat polisi, iki teröristten Bahtiyar Doğruyol'un elindeki şemsiyeyi tuvalete bırakarak dışarı çıktığını, kadınlar tuvaletinden daha önceden yerleştirilmiş silahı almış olabileceği üzerinde durdu. Bu kapsamda başta güvenlik görevlileri olmak üzere bazı adliye çalışanları mercek altına alındı. Ancak herhangi bir sonuç çıkmadı. Silahın nasıl temin edildiği karanlıkta kaldı. Dosyadaki görüntüler üzerinden 2 teröristin adliyede keşif yaptıkları ve yardım aldıkları üzerinde duruldu. Ancak sonuç alınamadı.

 Savcı Kiraz'ın şehit edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma dosyası 4,5 ayda 3 savcı değiştirdi. Dosya ilk olarak Savcı Okan Özsoy'a verildi. Ardından Savcı Mesut Erdinç Bayhan'a geçti. Bayhan'ın Anadolu Adliyesi'ne tayin olması üzerine dosya Savcı Zafer Koç'a devredildi. Savcının şehit edilmesinin ardından yaşanan güvenlik ve istihbarat zafiyetine ilişkin yayınlanan haberlere İstanbul Başsavcılığı jet hızıyla soruşturma başlatılmış, gazetecilere davalar açılmıştı. Ancak savcının şehit edilmesine ilişkin adliyenin güvenliğinden sorumlu olan başsavcı vekili ve güvenlik personeli hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadı. Teröristlerin hiçbir engelle karşılaşmadan girdikleri adliyenin güvenliğinden sorumlu olan başsavcı vekili Hacı Hasan Bölükbaşı ve güvenlik görevlileri hakkında idari işlem dahi yapılmadı.

<< Önceki Haber Hem faili hem akıbeti meçhul Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER