HESA'dan Davutoğlu'na hak ve evrensel değerlere saygılı olma çağrısı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Kasım 25 2015
Hukuk Etik Siyaset Araştırmaları (HESA) Başkanı Prof. Dr. İbrahim Cerrah, yeni hükümetin de Başbakanı olan Ahmet Davutoğlu'ndan 'hukukun üstünlüğü', 'insan hakları', 'mülkiyet hakkı', 'özel teşebbüs hürriyeti', 'ifade özgürlüğü' ve 'haber alma hakkı' gibi Anayasal hak ve evrensel değerlere saygılı olmasını beklediklerini söyledi.
HESA'dan Davutoğlu'na hak ve evrensel değerlere saygılı olma çağrısı
Hukuk Etik Siyaset Araştırmaları (HESA) Başkanı Prof. Dr. İbrahim Cerrah, yeni hükümetin de Başbakanı olan Ahmet Davutoğlu'ndan 'hukukun üstünlüğü', 'insan hakları', 'mülkiyet hakkı', 'özel teşebbüs hürriyeti', 'ifade özgürlüğü' ve 'haber alma hakkı' gibi Anayasal hak ve evrensel değerlere saygılı olmasını beklediklerini söyledi.

İbrahim Cerrah, "Başbakan'ı 'cadı avı' uygulamalarına artık bir son vererek hukukun üstünlüğü ilkesine uygun icraatlar yapmaya ve hukuk devletini tesis etmeye davet ediyoruz. Kısaca, kendisinden 'kırmızı çizgi' vurgusuyla vermiş olduğu ve zaten hukuk devleti olmanın gereği olan tüm sözlerini tutmasını bekliyoruz." dedi.

"BAŞBAKAN'IN VERDİĞİ SÖZLERİN ARKASINDA DURAMADIĞI GÖRÜLMEKTEDİR"

Prof. Cerrah, 'Türkiye'de mülkiyet hakkının ihlali, medyaya baskı ve sansür' başlığı altında yaptığı açıklamada, AK Parti'nin 1 Kasım 2015 genel seçiminde de yüzde 49,5 oy alarak galibiyetle çıktığını hatırlatarak, "Ancak Başbakan'ın 'hukukun üstünlüğü' ve 'medya özgürlüğü' gibi konularda seçim öncesi ve sonrasında yaptığı açıklamalar ve verdiği sözlerin arkasında duramadığı görülmektedir. Özellikle 'düşünce ve ifade özgürlüğü' gibi hakların kullanımını sağlayan ve demokratik yaşamın temel unsuru ve çok sesliliğin temsilcisi olan özgür medya üzerindeki baskılar giderek artmaktadır. Başbakan'ın bu konularda yaptığı ısrarlı ve 'kırmızı çizgi' vurgulu açıklamalara rağmen ülkede hala hukuk ihlal edilerek 'cadı avı' yürütülmektedir. Özel şirket ve medya kuruluşlarına 'kayyum' atama görüntüsü altında el konulmaktadır." ifadelerini kullandı.

Son genel seçimin iktidar lehine haksız bir rekabet ortamında yapıldığının bir gerçek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr Cerrah, şöyle devam etti: "Bu süreçte siyasi iktidar başta TRT gibi devlet televizyonları ve yandaş medya olmak üzere tüm devlet imkânlarını kendi propagandası için kullanmıştır. Devlet televizyonlarında ve havuz medyasında muhalefet partilerine 'olumsuz ayrımcılık' yapılmış ve yeterince yer verilmemiştir.
Medyaya baskı

Bu haberler de ilginizi çekebilir