Heyecan verici bir keşif

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Şubat 22 2022
''Belki Nur maddesinden, hatta zulmetten hatta esir maddesinden, hatta mânalardan, hatta havadan, hatta kelimelerden hayat ve şuur sahibi varlıkları çoklukla yaratır ki, hayvanların pek çok muhtelif cinsleri gibi pek çok muhtelif ruhânî mahlukları, o lâtif ve seyyal maddelerden yaratır. Onlar bir kısmı meleklerdir bir kısmı ruhanilerdir ve cinnîlerdir.”
ABDULLAH AYMAZ -SAMANYOLUHABER.COM

Kanada Victoria Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Verena Tunniclife, Discover dergisinin Ekim 1991 sayısında diyor ki: “Hayatın her türlüsü enerji gerektirir ve yeryüzündeki hemen hemen bütün hayat, enerji kaynağı olarak güneşe dayanır. Fakat güneş enerjisi, yeryüzünde kendisinden faydalanabilecek tek enerji türü değildir. Yer kabuğunu harekete geçiren ve bu kabukta  patlamalara yol açan enerjiyi düşünün. Aktif bir yanardağa baktığınızda, yerin içindeki radyoaktif  çökmenin meydana getirdiği ısının boşta kaldığına şahit olursunuz. Bu ısı, neticede yer kabuğuna ulaşır. Karaları harekete geçiren ve dağların oluşmasına yol açan aynı nükleer  enerji  ile bağlantılı biyolojik  topluluklar neden olmasın?  Bu topluluklar güneş enerjisiyle değil de, kimyevî  enerji  ile neden beslenmesin?


“Çoğumuz, yerin içinden ısının kurtulmasını şiddetli olaylarla, patlamalarla ve istikrarsız fizikî şartlarla, ayrıca son derece yüksek sıcaklıklar ve zehirli gazların ortaya çıkışıyla bir arada hatırlarız. Bunlar ise hayat için hiç de olumlu şartlar değildir. Jeolojik olarak aktif bir çevrede biyolojik toplulukların ortaya çıkabileceği düşüncesi, hepimiz için bir fantezi idi. Son zamanlara kadar da, güneş enerjisinden beslenmeden yaşayabilen çok az sayıda organizmanın varlığını biliyorduk. Fakat şimdi biliyoruz ki, güneş  enerjisi  olmadan  yaşayabilen çok sayıda biyolojik topluluklar var. Yaklaşık üç yüz çeşit mikroorganizmadan oluşan bu toplulukların keşfi, yirminci  yüzyıl  biyolojisinin en heyecan verici keşiflerinden birini oluşturuyor. Bu topluluklar, okyanus dibinde, yerin yüzeyine sızan ısının meydana getirdiği ortalama 400 derece sıcaklıktaki termal kaynaklarda, son derece zor ve değişken şartlarda yaşıyorlar.”

Bu haberler de ilginizi çekebilir