Hicret, selamet ve bela

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Şubat 10 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Hüseyin Odabaşı, 'Hicret, selamet ve bela' hakkında yazdı.
Peygamberler misyonları gereği tahkiki imanı elde etmiş sahih bir toplum meydana getirmeye çalışır, Allah’ın inayeti ile getirirler de. Sonra da hem o bir avuç o topluluğun korunmasını temin etmek hem de bir tohum olup şartlanmışlıktan uzak başka toplumları manen aşılayabilmek için beraberce o tarafa doğru hicret ederler. Çünkü çoğu zaman tebliğin ilk yayıldığı ana toplumda herkesi kapsayan bir muvaffakiyet elde etmek mümkün olmaz.  Gerçi Yunus Bin Metta’nın halkının toptan iman etmesinden bahsedilir, fakat bu da Yunus peygamberin gemiyle halkından bir müddet uzaklaşmasından ve balığın karnına atılmasından sonra ancak müyesser oldu.  

Peygamberlerin himmet ve gayretleri ile meydana gelmiş de olsa zayıf ve azınlıkta olan her toplum çoğunlukta olan zalimlerin ve fasıkların bulunduğu bir güruhun içinde uzun müddet mahiyetini koruyarak varlığını devam ettirebilmesi mümkün olmaz. Zira elde kalan ve toprakla buluşması uzayan her tohum bozulur, bozulabilir.

Mekke müşrikleri, Mekke kayalarından daha sertti. İşkence baskı arttıkça arttı. Hüzün senesi, tam bir preslenmek demekti. O (sav) hep alternatif yollar aradı. 613 ve 615 yıllarında yapılan Habeşistan’a hicret böyle bir arayışın sonucuydu. Birincisinde 8 erkek 4 kadın, ikinci hicrette ise 83 erkek 18 kadından oluşan bir avuç mümin zalimler karşısında ezilip dağılmamak için yollara revan oldu. Habeşistan’a vardılar. Bu hicret sonucunda İslamiyet'i tanıyan Habeş devletinin Kralı Necaşi, Müslüman oldu. Bu hicretin mühim bir meyvesiydi. Daha sonra Mekke’deki bu baskılar bitmeyince Peygamberimiz(sav), çare olarak bu defa Medine’ye hicret etmek zorunda kaldı. Ve Medine’de Müslümanlar devlet oldular. Bu da hicretin ikinci meyvesiydi

Kur'an-ı Kerim, Hz. Nuh’tan (ra) çok bahseder. Tufanda dalgalar yükseldikçe yükseldi oğlu dahi inananlar için hazır edilen gemiye binmeyi reddetti. Hz. Nuh’a inanmış bir avuç insan vardı ve bu mazlum topluluğun sahil-i selamete kavuşturulması gerekiyordu. Bu bir avuç inanan kesimin oluşturulmasında ne zaman peygambe

Bu haberler de ilginizi çekebilir