‘Manevî Temeller’ Paneli’nde Hocaefendi'nin yol haritası anlatıldı: Barış ve diyalog

Drew Üniversitesi, Peace Islands Institute ve Respect Graduate School iş birliğiyle düzenlenen ve Fethullah Gülen Hocaefendi’ye adanmış yıllık konferans başladı. Açılış oturumunun sunuculuğunu Dr. Kim Shively üstlendi. Konferans 3 gün sürecek.

SHABER3.COM

Drew Üniversitesi’ndeki Fethullah Gülen’e adanmış yıllık konferansın öne çıkan oturumlarından “Life, Influence, and Spiritual Foundations” panelinde dört akademisyen, Gülen’in düşüncesini insan-merkezcilik, teolojik konumlanış, dönüşüm/cihad kavramı ve “hizmetkâr liderlik” bağlamlarında ele aldı. 

Oturum, Gülen’in fikrî mirasının yalnız Türkiye ile sınırlı olmadığı; evrensel ahlâk, dinlerarası diyalog ve sivil/toplumsal inşa boyutlarıyla geniş bir alana yayıldığı vurgusuyla tamamlandı. Panelin ikinci gününde ise Gülen’in barış ve diyaloğla kurduğu köprüler üzerinde duruldu. Hocaefendi’nin ‘yol haritası’ farklı bakış açılarıyla aktarıldı.



Adnan Aslan: İslamî köklerden kapsamlı bir hümanizm

Prof. Dr. Adnan Aslan, Batı hümanizminin Rönesans-Aydınlanma çizgisi, seküler akıl ve bireysel özerklik vurgusuyla kurulduğunu; bunun çoğu kez dinî değerleri marjinalleştirdiğini belirtti. Gülen’in yaklaşımını ise “kapsamlı bir hümanizm” olarak tanımladı. Bu zeminin derin İslamî maneviyat, ahlâk ve ‘yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmek’ ilkesiyle beslendiğini söyledi. Gülen’in insanı “yeryüzünün halifesi” ve “zübde-i âlem” olarak konumlandırmasının, insan haysiyeti ve sorumluluğunu sadece dünyevi iyilikle sınırlamayıp uhrevî ufka taşıdığını vurguladı. Bu çerçevenin, insan–doğa–yaratılış bütünlüğüne yönelen merhamet etiğini güçlendirdiğinin altını çizdi.


Oliver Leaman: Gülen’i bir ilahiyatçı olarak anlamak

Prof. Dr. Oliver Leaman ise Gülen’in klasik Sünnî ekollere saygılı olmakla birlikte “okul-merkezli” değil, Kur’an merkezli ve şahsî tefekkür odaklı bir hat izlediğini belirtti. Said Nursî ile kurulan fikrî akrabalığa dikkat çeken Leaman, her iki isimde de Sûfî duyarlılık, modernliğin meydan okumalarına usûlî değil, varoluşsal ve tebliğ odaklı bir cevap verme eğilimi bulunduğunu söyledi. Leaman’a göre Gülen’in teolojik özgünlüğü, klasik tefsir-fıkıh mecralarını dışlamadan, imanî özü çağdaş zihinle buluşturan “şahsi sorumluluk ve ikna” stratejisinde yatıyor.

Ori Z. Soltes: Cihad ve dönüşüm—yerelden evrensele

Ori Soltes, Gülen’in erken döneminde “yitik/derinden kopmuş gençliğe” odaklı yerel bir kaygı taşırken, zamanla eğitim, diyalog ve sivil inşa üzerinden evrenselci bir vizyona evrildiğini anlattı. Sunum, cihadı “içsel arınma, toplumsal iyileştirme ve şiddetsiz sivil dönüşüm” olarak üç düzeyde okudu:

İlk cihad: Etkili bir imam olma ve gençliği cehalet–yoksulluk–çatışma sarmalından çıkarma mücadelesi.

Toplumsal cihad: Okullar, sosyal programlar, kültürlerarası/dinlerarası platformlarla pratik iyilik üretimi.

Sivil-ahlaki cihad: Siyasi iktidar hırsına kapılmadan, “sivil İslam” fikrini savunmak; radikalleşmeye ve şiddet merkezli cihad yorumlarına karşı durmak.

Soltes, bu yaklaşımın hem otoriter siyasal saldırılar hem de dar kalıplı din yorumları karşısında ilkesel bir direnç ürettiğini vurguladı.

Wendi Lawson See: İslam’da hizmetkâr liderlik ve Gülen örneği

Hukukçu Wendi Lawson See, literatürde daha çok Hristiyan gelenek üzerinden tartışılan “servant leadership/hizmetkâr liderlik” kavramını Kur’anî değerler ışığında yeniden okudu. Regent University’de geliştirilen ampirik model (değer-odak, alçakgönüllülük, başkalarını güçlendirme, vizyon ve tutarlılık vb.) çerçevesinde Gülen’i değerlendiren See, Gülen’in “söz–eylem bütünlüğü”, mütevazılık, teşvik edici liderlik ve toplumsal sorumluluk nitelikleriyle modelin ölçütlerini karşıladığını savundu. Sunum, Hizmet’in kurumsal ve gönüllü pratiklerinde bu liderlik tarzının nasıl somutlaştığını örneklerle gösterdi ve “Gülen sonrası dönemde bu ethos’un kurumsal olarak nasıl sürdürüleceği” sorusunu ileri araştırma gündemi olarak bıraktı.



Ortak sonuç: İnanç temelli evrensel etik ve sivil iyileştirme

Panel, Gülen düşüncesinin iman, merhamet ve sorumluluk temelli bir evrensel etik önerdiği; eğitim–diyalog–sosyal hizmet ekseninde somut çıktılar ürettiği; teolojik olarak ise metinle şahsî tanıklığı buluşturan bir dil geliştirdiği tespitleriyle özetlendi. Katılımcılar, küresel kırılmaların arttığı bir çağda dinsellik ile insan hakları/hakikat arayışı arasında çatışma değil, besleyici bir kesişim kurulabileceğini vurguladı.

Okullarla barış, diyalogla köprü: Gülen’in yol haritası

Amerika Drew Üniversitesi’nde düzenlenen Fethullah Gülen Hocaefendi’ye adanmış yıllık konferansın ikinci gününde, Gülen’in düşüncesini insan onuru, eğitim, diyalog, barış inşası, liderlik etiği ve kimlik oluşumu eksenlerinde mercek altına alındı. Milano Katolik Üniversitesi’nden Dr. Antonio Cuciniello, Chicago’dan Dr. Oliver Leaman, ilahiyat ve liderlik çalışmaları alanında Wendi Lawson See, Dr. Fevzi Saraç, Semih Kıyma, Dr. Muhammed Çetin, Dr. Süleyman Sertkaya, Kerala’dan Dr. Rafeeq Karimpanackal, Dr. Bilal Ansari, Dr. Mehmet Evrim Altın ve Abdülhamit Bilici sunumlarıyla Gülen’in fikrî mirasını hem teorik hem pratik boyutlarıyla tartıştı.



Evrensel kardeşlik ve İslamî hümanizm

Dr. Antonio Cuciniello, 2019 tarihli “İnsan Kardeşliği Belgesi” (Pope Francis & El-Ezher Şeyhi Ahmed el-Tayyib) ile Gülen’in diyalog, birlikte yaşama ve barış vizyonu arasındaki paralellikleri işaretledi. Din adına şiddetin reddi, insan onurunun korunması ve eğitimin toplumsal uyumda kurucu rolü gibi başlıklar üzerinden, Gülen yaklaşımının belgedeki idealleri uygulanabilir pratiklere dönüştürdüğünü vurguladı.



Etik ve dönüştürücü liderlik: Güç değil vicdan ve hizmet

Dr. Fevzi Saraç, Gülen’in liderlik anlayışını dönüştürücü (transformational) ve etik liderlik paradigmalarıyla ilişkilendirerek; ikhlas, aşağıdan yukarıya etki, eğitim ve güven inşası ve siyaset-dışı etki vurgularının çoğulcu toplumlarda köprü kurucu bir işlev gördüğünü örneklerle ortaya koydu.

2016 sonrası söylem: Direnişi aşan manevî duruş ve “müsbet hareket”

Semih Kıyma, Gülen’in 2016 sonrası söylemini gayr-şiddet, sabru cemîl, hicret, maqâsid odaklı teo-etik bir çerçeve olarak analiz etti. Bu yaklaşım, klasik direniş tipolojilerinin ötesinde, travmayı manevi dirence dönüştüren, uzun vadeli toplumsal onarım stratejisi sunuyor.

Bütünleştirici liderlik: Realizm + evrenselcilik

Dr. Muhammed Çetin, Gülen’in liderlik felsefesini Kouzes & Posner, Burns-Bass, Greenleaf gibi çerçevelerle karşılaştırarak; şeffaflık, hesap verebilirlik, hizmet ve temsil (temsîl) ilkeleri üzerinden bu kuramları ileriye taşıyan bir model sunduğunu belirtti. Çalışma, farklı ülkelerden eğitim, diyalog ve insani yardım vaka incelemeleri ile modelin sosyal uyum ve barışa katkısını gösterdi.

“Sonsuz Nur” ve sîretin kelâmileşmesi

Dr. Süleyman Sertkaya, Gülen’in “Sonsuz Nur” eseriyle sîret literatürüne teolojik-etik-ruhanî boyutları içeren özgün bir metodoloji kazandırdığını savundu. Şiblî Nu‘mânî ve Muhammed Hamîdullah ile karşılaştırmalı okuma, sîretin modern aklın itirazlarıyla konuşan bir “sîret felsefesi” düzlemine taşındığını ortaya koydu.

Transnasyonel yayılımın sosyolojisi: Kerala örneği

Dr. Rafeeq Karimpanackal, Hizmet’in transnasyonal hareket kabiliyetini üç faktörle açıkladı: bütünleştirici iman anlayışı, bilgi–altyapı ilişkisinin yeniden tesisi ve İslamî karşı-kamusal alanın inşası. Kerala’da kurumsal aidiyet üretmekten ziyade pedagojik ve diyalojik pratikleri dönüştüren örtük etki vurgulandı.

Çağdaş Müslüman din hizmetinde Gülen modeli

Dr. Bilal Ansari, Kur’an’daki “ra?y/çobanlık” metaforunu ve İzutsu yöntemini kullanarak Gülen’in maneviyat–kurumsal angajman dengesini çağdaş kampüs, sağlık ve cezaevi chaplaincy uygulamalarına taşıyan pratik bir teoloji sunduğunu gösterdi.

Okullar birer “barış adası”: Eğitimle barış inşası

Celil Akgöbek, Mahmut Yılmaz ve Dr. Yetkin Yıldırım, Barnett vd.’nin barış inşası çerçevesiyle Gülen’in eğitim vizyonunu eşleştirerek okulların akademik mükemmeliyet + karakter eğitimi + kültürlerarası diyalog ekseninde tabandan barış ürettiğini anlattı.

Seküler krize İslamî bir cevap

Dr. Züleyha Mary Fikret, Wael Hallaq’ın modern devlet–eğitim eleştirisini hatırlatıp Gülen’in vahiy merkezli derin pedagojisi ile insan onuru, evrensel değerler ve ruh terbiyesini merkeze alan bir eğitim tasavvuru sunduğunu; öğrenci anlatılarıyla teorinin pratiğe nasıl dönüştüğünü aktardı.

Hizmet okullarının ayırt edici modeli

Dr. Mehmet Evrim Altın, Gülen’in yeniliğinin salt pedagojide değil, okul yönetimi ve ekosisteminde yattığını; çok dilli müfredat, entegre STEM, rehberlik, olimpiyatlar, profesyonelleşme ve özerk finansman gibi sütunlarla etik gelişimi akademik başarıyla birlikte yürüttüğünü belirtti. Modelin yerel kültüre uyum + küresel vizyon dengesiyle çoğulculuğu güçlendirdiğini söyledi.

Vicdan merkezli bir Hareket

Panelin ortak paydası, Gülen düşüncesinin güç merkezli siyasal rekabet yerine vicdan merkezli sivil inşa önerdiği; liderliği otorite değil örneklik, direnci tepki değil müsbet hareket, eğitimi teknik beceri değil insan terbiyesi olarak tanımladığı yönündeydi. Sunumlar, bu yaklaşımın çoğulcu toplumlarda köprü kurma, radikalleşmeye karşı etik direnç, kurumsal uyum ve küresel yayılabilirlik açısından uygulanabilir olduğunu gösterdi.

Katılımcılar, güncel kutuplaşma ve krizler çağında iman–akıl, yerel–küresel, birey–toplum eksenlerinde kurulan bu bütüncül mimarinin, yalnız bir düşünce seti değil; ölçeklenebilir bir pratik sunduğu konusunda birleşti.

















 


<< Önceki Haber ‘Manevî Temeller’ Paneli’nde Hocaefendi'nin yol haritası... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER