Ünlü basın kuruluşu The Guardian gazetesinin Londra’daki merkez binası önünde 5 metre uzunluğunda “Adalet Duvarı” kuran HRS gönüllüleri, dünya genelinde halen cezaevinde bulunan yaklaşık 400 gazeteciyi temsilen 11 gazetecinin posterini sergiledi.

Adalet Duvarı eylemi, Uluslararası Barolar Birliği İnsan Hakları Enstitüsü (IBAHRI), İsveç merkezli Edelstam Vakfı, Kanada merkezli Raoul Wallenberg İnsan Hakları Merkezi (RWCHR) ve araştırma kuruluşu Eritrea Focus tarafından da yazılı mesajlarla desteklendi.
Posteri sergilenen gazeteciler arasında, Türkiye’de yıllardır cezaevinde bulunan Mehmet Baransu, Ali Ünal ve Serdar Altan ile hakkında iddianame hazırlanmadan 24 yıldır Eritre’de tutuklu bulunan 61 yaşındaki gazeteci ve oyun yazarı Dawit Isaak da yer aldı. Aynı zamanda İsveç vatandaşı olan Isaak, “dünyanın en uzun süreli tutuklu kalan gazetecilerinden biri” olarak kabul ediliyor.
”Çok değerli bir organizasyon”
The Guardian yazar ve editörlerinden Simon Hattenstone, böyle bir eylemin çalıştığı gazetenin önünde yapılmasını “harika bir şey” olarak nitelendirdi. Hattenstone, “Bu çok değerli bir organizasyon. Basın özgürlüğünü savunmak ve tutuklanan ya da öldürülen gazeteciler için ses çıkarmak son derece önemli. Çünkü özgür bir basın olmadan, özgür bir dünya da mümkün değildir” dedi.
İngiltere’de gazetecilik yapmanın görece daha kolay olduğunu belirten Hattenstone, “Burada genel olarak istediğimizi yazabiliyoruz. Ancak Türkiye, Eritre ve birçok başka ülkede bu çok daha zor. Bugün burada temsil edilen ülkelerde yaşanan korkunç olayları anlatmak için gösterdiğiniz çabaya büyük saygı duyuyorum,” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Tarık Toros, Adalet Duvarı’na yazdığı mesajın ardından yaptığı açıklamada, “Bugün burada basit ama güçlü bir şey için bulunuyoruz: Özgürce konuşma hakkı. Gazeteciler susturulduğunda, gerçek de susturulmuş olur. İfade özgürlüğü yalnızca medya meselesi değil, bir insan hakları sorunudur. Sesimizi kaybettiğimizde, gücümüzü de kaybederiz. Bu yüzden buradayız: susturulanları onurlandırmak, adalet talep etmek ve açıkça şunu söylemek için; basın özgürlüğü tartışmaya açık değildir. Gelin bunu birlikte savunalım.” dedi.

Mesleklerini İngiltere’de sürdüren Eritreli gazeteciler Desta TV kurucusu Marymagdalene Asefaw, Asena TV kurucusu Amanuel Eyasu ve BBC Tigrinya (Eritre) Servisi’nden Tesfalem Araia etkinliği yakından takip etti.

”Bu sesler küresel hakikat mücadelesini temsil ediyor”
HRS adına basın açıklaması yapan avukat Burak Batuhan, basın özgürlüğünün bugün benzeri görülmemiş bir tehdit altında olduğunu söyledi. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) verilerine göre dünya genelinde 361 gazetecinin hâlen cezaevinde olduğunu vurgulayan Batuhan, “Bu eylemi, yolsuzlukları, insan hakları ihlallerini ve küresel krizleri ifşa etmek için her şeyini riske atan gazetecileri onurlandırmak için yapıyoruz. Dawit Isaak, Ali Ünal gibi isimlerin posterlerini sergileyerek, onların sesini 5 metrelik Adalet Duvarı’yla dünyaya duyurmak istiyoruz. Bu sesler küresel hakikat mücadelesini temsil ediyor. Cesaretleri asla unutulmamalı,” dedi.
Sosyal medya platformlarında algoritma baskılarının arttığını belirten Batuhan, basın özgürlüğünün yalnızca bir hak değil, aynı zamanda demokrasinin can damarı olduğunu kaydetti. Batuhan açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hükümetler, gazetecilerin güvenliğini sağlayacak yasalar ve politikalar yürürlüğe koymalı. Teknoloji şirketleri, dezenformasyon yerine güvenilir haberciliği öne çıkaracak algoritmalar geliştirmeli. Dünya genelindeki haber kuruluşlarına, sivil topluma, siyasetçilere ve bireylere sesleniyoruz: Bize katılın. Sansüre ve zulme karşı sesinizi yükseltin. Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için savunuculuk yapın.”