Hücreden mektup…

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ağustos 3 2023
Samanyoluhaber.com yazarı Murat Çetin'in yazısı
MURAT ÇETİN 

Yaz sıcaklarının iyice bunalttığı bir süreçte siyaset yazmak hiç istemedim. Zaten Türkiye o kadar sıkıntılı günlerden geçiyor ki insanımız da artık siyaset okumaktan bıktı. İktidar partileri bir alem muhalefet iktidardan da alem. Hal böyle olunca sizleri hiç olmazsa bu haftalık siyaset okumak zorunda bırakmak istemiyorum. Ama bunun yerine hücrede 7 yılını tamamlayan bir gönül ehlinin önceki gün gelen mektubundaki bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum. 21 sayfalık mektubun sadece Yazman isimli bölümünü aktarıyorum. Yazmak önemli ama yıllardır suçsuz yere hücrede olan bir kişi için yazmak daha da önemlidir. Neden mi? Birlikte okuyalım…

Yazmak 

Derdini paylaşanın yoksa derdini sevmekten başka bir yol kalmıyor. O yüzden kendi kendime yazıyor, kendi kendime okuyorum. Umutla ve yaralı bir kuş gibi çırpınarak yazıyorum. Yazarken düşünüyorum, ifade edemediğim duygularımı yazıya dökerek rahatlıyorum. Kendime terapi olsun, yaralarım sarılsın diye yazıyorum. Belki de, en sonunda, kendime uzaktan bakıp sahip olduklarımın değerini ve yaşantımın güzelliklerini görebilmek için yazıyorum.

Hapishanenin kasvetli dünyasında bazen kim olduğumu unutuyorum ve sessizliğin içinde kaybolup gidiyorum. Dışarıda herkes normal yaşantısına devam ederken, ben kendi hayatımın kontrolünü elimde tutmaya çabalıyorum. Belki de işte bu yüzden yazıyorum. Çünkü yazdıkça tekrar hayatımın kontrolünü kazanmaya başladığımı hissediyorum. Yazmak bana zihin açıklığı ve ruh sağlığı getiriyor. Yazmak benim için bulunduğum hücreden tek kaçış yolu, tek kurtuluş umudum. Çevremi kuşatan dünyanın anlamsızlığından, sevgisizliğinden, kendi dertlerimden ve çaresizliğimden ancak yazarak uzaklaşabiliyorum.

Yazarak yaşadıklarımla yüzleşebiliyor, üzerimdeki olumsuz etkilerini azaltabiliyor ve aynı zamanda hem bedenim hem de zihnim için huzur arıyorum. Yaşadıklarım zihnimde

Bu haberler de ilginizi çekebilir