Hukukçulardan Digitürk'e uyarı

Seçimlere giderken özgür medyayı susturma girişimlerine bir yenisi daha eklendi. TİVİBU'nun ardından Digiturk de 7 TV kanalının yayınlarına son verdi. Mahkeme kararı olmadan böyle bir adım atılamayacağını belirten hukukçular, “Basın özgürlüğüne sansür anayasal bir suçtur. Bu suçu işleyenler yargılanıp tazminat öder.” uyarısında bulundu.

Hukukçulardan Digitürk'e uyarı

Dijital yayın platformu Digiturk'ün, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Samanyolu TV, S Haber, Bugün TV, Kanaltürk, Mehtap TV, Irmak TV ve Yumurcak TV'nin yayınına son vermesine hukukçulardan tepki geldi. Hiçbir mahkeme kararına dayanmadan, siyasi saiklerle devam eden bir soruşturma sebebiyle verilen bu kararı ‘şaka' olarak nitelendiren hukukçular, medyaya uygulanan hukuksuz sansürün suç olduğunu belirterek, buna imza atanların tazminat cezasıyla karşılaşacakları uyarısında bulundu. Hukukçuların bu konudaki görüşleri özetle şöyle:

Ceza hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu: Böyle bir durum şaka olsa gerek. Derhal soruşturma açılarak böyle bir talimatın gidip gitmediğinin araştırılması gerekir. Talimat gerçekten gitmişse Anayasa'ya aykırıdır. Basın özgürlüğüne karşı suç teşkil eder. Savcının bunu yapması zaten görevi kötüye kullanma suçu oluşturur. Bu medya grupları bu yazıyı yazan kişi hakkında cezai ve hukuki işlemlerin yapılması için gerekli başvuruları yapmalı. Çünkü bu engellenme tazminat gerektirir.

Emekli DGM Savcısı Mete Göktürk: Böyle bir karar verebilmek için ellerinde anayasal düzene karşı suç işlendiğine dair çok güçlü deliller olması lazım. Bütün bu uygulamalar, basın özgürlüğüne karşı yapılan politik bir operasyondan başka bir anlama gelmiyor. Basın ve ifade özgürlüğüne karşı uzun zamandır yürütülen sistematik bir baskının yansımaları bunlar.

Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Berra Besler: Basın özgürlüğünün nerede başladığı ve nerede bittiği ilgili yasalarda belirlenmiştir. Eğer olayda bir keyfilik varsa, bu kanalların yayından kaldırılmasını doğru bulmam. Ancak kişilik haklarına ve kişinin manevi niteliklerine aykırı bir yayın varsa elbette o konuda da yasal tedbirler alınabilir.

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Avukat Mehmet Kasap: Bir savcı, mahkeme kararı olmadan böyle bir talimat veremez. Bu hukuksuz uygulama muhalif kanalları susturma girişimidir. Kanalların susturulduğu, gazetecilerin tutuklandığı, tehdit edildiği, hatta dövüldüğü bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.

Digitürk'ten ayrılmak vatandaşlık borcu

Hukukçu Prof. Dr. Sami Karahan: Özgür basını platform dışına çıkararak haberleşme hürriyetini engellemek Anayasa'yı ihlaldir ve suçtur. Anayasa ile güvence altına alınmış haberleşme hürriyetimi engelleyerek Anayasa'yı ihlal suçunu işleyen Digiturk platformundan ayrıldım. Digiturk platformundan ayrılmak şimdi bir vatandaşlık borcudur. Sözleşmenin ihlali gerekçesine dayanarak tüketici hakem heyetine başvurun. Tüketici Hakem Heyeti kararına karşı Tüketici Mahkemesi'ne başvurun. Masrafsız. Harç alınmıyor. Anayasa'nın 22, 25, 26 ve 28'inci hükümleri ile TCK'nın 124 ve 309'uncu hükümleri ihlal edilerek suç işlendiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunun. Özgür medyanın susturulmasından sonra sıra muhalefet partilerinin kapatılmasına gelecektir.”

Taahhütlü bile olsa, üyeliğin ceza ödemeden iptali mümkün

Muhalif medyaya sansür uygulayan Digiturk'ü protesto etmek için on binlerce abone, üyeliklerini iptal ettirmeye başladı. Ancak daha önceden taahhüt veren abonelere çeşitli zorluklar çıkarılıyor ve ceza ödemeleri gerektiği söyleniyor. Tüketici dernekleri ise ceza ödemeden üyelik iptalinin mümkün olduğunu belirtiyor.

Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu şunları söyledi: “Bazı tüketiciler, o kanallar belki de o yayın kuruluşunda diye abone oldular. Bu durumda ortaya hizmetin ayıplı sunumu çıkmıştır. Tüketiciler taahhütlü olsalar dahi hiçbir cezai bedel ödemeden cayma hakkına kavuşmuşlardır. Ama bazı tüketiciler aboneliğini devam ettirmek istiyorlarsa onlar için de bedel indirimi talep etme hakları mevcuttur. Tüketici bu talebini firmaya iletir, firmadan olumlu cevap almazsa tek taraflı sözleşmeyi feshedebilir.”

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin ise Digiturk yayın platformundan 7 televizyon kanalının çıkartılmasıyla ilgili aboneler adına bazı haklar doğduğunu dile getirdi. Şahin, bu konuda tüketicinin sözleşmeye göre kanalların çıkartılmasından dolayı abonelik ücretinde ayrı bir indirim oranı isteyebilecekleri gibi sözleşmeyi de iptal etme hakları olduğunu ifade etti. Mahmut Şahin, “Burada, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi söz konusu. Tüketicinin sözleşmeden cayma veya iptal etme hakkı var. Bu konuda rahatsız olan tüketiciler, Digiturk'ün sözleşmede belirttiği kanalları yayınlamadığı için sözleşmeyi iptal edebilir ya da indirim isteyebilir.” dedi. Tüketici Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Haşmet Atahan ise Digiturk'ün yaptığı sansürün ‘evrensel tüketici haklarının ihlali' anlamına geldiğini söyledi.

TV için alternatif platformlar

Vodafone TV:İster WiFi üzerinden, ister 3G bağlantısıyla mobil internet paketi tüketilmeden istenilen televizyon yayınına erişilebiliyor. Standart paket kapsamında vergiler dahil ayda 5 liraya popüler TV kanalları, program ve diziler akıllı telefon ya da tabletten ilgili uygulama indirilerek izlenebiliyor.

D Smart:‘D Smart Aile Paketi' tüm kanallar dahil ayda 24 TL ücret ile hizmet sunuyor. Sinema kanalları ilk 3 ay herkese açık olarak veriliyor. D Smart'ın ayrıca internet, belgesel kanalları, güvenli hayat paketi gibi farklı kampanyaları bulunuyor.

Mobil uygulamalar: Cep telefonu veya tablet üzerinden TV izlemek için de Software XY, TVYO, TVGO, Canlı TV İzle, TV Plus, TV Turk, moTV gibi mobil uygulamalar bulunuyor.

Sansür, 90'ların ‘Radyomu İstiyorum' kampanyası gibi

Tivibu'nun ardından Digiturk'ün de muhalif televizyonların yayınlarını sonlandırması, 1990'lı yılların başında hükümetin özel radyoları yasaklamasını akıllara getirdi. O dönemin hükümeti, TRT'nin TV ve radyo yayıncılığındaki tekel konumunu kaybetmesi üzerine 1993 yılında özel radyoları kapatmıştı. Fakat bu sansür uzun sürmemiş ve ‘Radyomu İstiyorum' adlı kampanyaya halkın büyük ilgi göstermesi üzerine özel radyolar tekrar açılmıştı. Vatandaşlar, araçlarının antenlerine siyah kurdele bağlarken, kampanyaya dönemin başbakanı Tansu Çiller bile destek vermişti.

Zaman
<< Önceki Haber Hukukçulardan Digitürk'e uyarı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER