Hukukçuların 'Sulh Ceza Hakimlikleri' isyanı

Muhalifleri sindirme aracına dönüşen Sulh Ceza Hakimlikleri bir buçuk yılını doldurdu. Bu süreçte onlarca hukuk skandalına imza atıldı. Sulh cezalar iktidardan gelen her talimatı yerine getirdi.

Hukukçuların 'Sulh Ceza Hakimlikleri' isyanı

Barolar Birliği eski Başkanı Vedat Ahsen Coşar, ‘proje mahkemeleri’ DGM’lere benzetti. Avukat Ergin Cinmen, “Hukukun yüz karası oldular” ifadelerini kullandı.

Özgür Düşünce'den Metin Arslan'ın haberine göre, YARSAV Başkanı Arslan kaldırılmalarını istedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'pro-je' olarak bahsettiği Sulh Ceza Hakimlikleri bir buçuk yılını doldurdu. Verdikleri kararlarla en temel hakları ihlal ettiler. Adalet sisteminde telafisi zor yaralar açan Sulh Ceza Hakimlikleri, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, doğal hakim ilkesi, etkili başvuru yolu gibi anayasa ve uluslararası sözleşmelerdeki ilkelere aykırı bulunuyor.

‘SÜRECİ SULH CEZALAR GÖTÜRECEK’
Sulh Ceza Hakimlikleri, 17 ve 25 Aralık soruş- turmalarının ardından hükümetin HSYK'da kontrolü ele geçirmesinden sonra dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla kuruldu. Yasa 23 Haziran 2014’te yürürlüğe girdi. Erdoğan, hakimlikler kurulmadan birkaç gün önce gazetecilere, “Bir proje geliştiriyoruz. Bu işin altyapısını oluşturuyoruz. O bitince süreç hızlanacak. Onlar nasıl bize yüzlerce dava açtı, biz de onlara yüzlerce, binlerce dava açacağız. O zaman olay farklı gelişecek" dedi. Sulh Ceza Hakimlikleri’nin ilk operasyonunun haberini yine Erdoğan verdi. Erdoğan, 21 Temmuz 2014’te , “Yargı süreci başlıyor. Sulh Ceza Hakimleri bu süreci götürecek” dedi. Ertesi gün, 22 Temmuz Sahur Vakti operasyonuyla emniyet mensupları gözaltına alındı. 115 polis gözaltına alındı. ‘Kaç İsmail’ olayıyla hafızalara kazınan operasyonda alınan polisler halen Silivri Cezaevi'nde.

DOĞAL HAKİM İLKESİNE AYKIRI
HSYK, yasa çıktıktan sonra 18 Temmuz 2014'te Anayasa'daki ‘doğal hâkimlik ilkesi’ni yok sayarak 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında Reza Zarrab ve bakan çocuklarını tahliye eden isimleri Sulh Ceza Hakimlikleri’ne atadı. Atananlar arasında Başbakan hayranlığını sosyal medyada açıkça beyan eden hâ- kimin de bulunması dikkat çekti. 17 ve 25 Aralık takipsizlik kararlarına yapılan itirazlar Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından reddedildi. 17 ve 25 Aralık soruşturmalarını yürüten polisler bu hakimlikler tarafından darbeye teşebbüs iddiasıyla tutuklandı. Yasin Topçu ile Mehmet Akif Üner'in de aralarında olduğu 14 polisi serbest bırakan hakim ‘delil yok’ diye bıraktığı Topçu ve Üner’i 6 gün sonra tutukladı.

HAKiMLERE ÖZEL TERCiH
İstenen kararları vermeyen Sulh Ceza Hakimleri görevden alındı. Ankara'daki algı operasyonlarında tutuklama taleplerini reddeden üç sulh ceza hakimi, atanmalarının üzerinden 1 ay geç- meden görevden alındı. Sulh Ceza Hakimlikleri hakkında Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla başvuruda bulunan Eskişehir Sulh Ceza Hakimi Kemal Karanfil çocuğu hastanede yatarken Zonguldak'a sürüldü. Ardından da lojmanından çıkarıldı.

SALDIRGAN SERBEST TWEETE TUTUKLAMA
Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'ı program yaptığı CNN Türk binasından evine kadar takip edip saldırı olayına karıştıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 7 kişi arasından yalnızca 1 kişi tutuklandı. İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklamaya sevk edilen 3 kişiyi serbest bıraktı. Saldırganları serbest bırakan hakim Todays Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’i attığı tweetler nedeniyle tutukladı. Keneş, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine tahliye edildi.

EVE ŞAFAK BASKINI YORUMA HAPİS
Gazeteci ve TV spiker i Sedef Kabaş, 17 Aralık soruşturmasının kapatılması sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'yla ilgili attığı twet nedeniyle gözaltına alındı. Sulh ceza hakimi kararıyla evi aranan Kabaş, ağır ceza mahkemesinde yargılandı. Kabaş, beraat etti. Zaman Yazarı Sevgi Akarçeş- me'ye, Başbakan Davutoğlu'nu eleştirdiği tweetinin altına yazılan yorum nedeniyle 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verildi.

ERDOĞAN, ‘BEDELiNi ÖDEYECEK' DEDi, CAN DÜNDAR TUTUKLANDI
Sulh Ceza Hakimliklerinin, Erdo- ğan'ın tepki gösterdiği, hedefe koyduğu kişileri tutuklaması, bu hakimliklerin kuruluş amacını özetliyor. Erdoğan, 31 Mayıs 2015 günü TRT'de çıktığı yayında silah yüklü TIR'lara ilişkin görüntüleri manşet yapan Cumhuriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Can Dündar'ı hedef aldı.
TIR'ların Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürdüğünü savunan Erdoğan, "MİT’e yönelik atılan o iftiralar bir ajan bir casusluk faaliyetidir ve bu gazete de bunların arasına girmiştir. Avukatlarıma talimatı verdim hemen davayı açtım... Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu" dedi. TIR'lara iliş- kin görüntüleri yayınlayan ve haber yapan Dündar ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül, 27 Kasım 2015 günü tutuklandı. Dündar ve Gül, casusluk ve silahlı terör örgütüne yardım suç- larından cezaevine konuldu.

AVUKATA TALiMAT HAKiMDEN KARAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nokta Dergisi'nin daha önce yaptığı ve şehit cenazesi önünde selfie çeken fotoğrafıyla ilgili 17 Eylül 2015'te açıklamalar yaptı. Erdoğan, ''O kapağı yapanlar, bakın bu kadar ağır konuşuyorum, şerefsizdir, alçaktır ve benim karakterimi de onlar çok iyi bilirler. Onun için de olması gereken neyse onu yapacağım. Hukuk içerisinde avukatlarıma gerekli talimatı verdim" dedi. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla dergiye baskın yapıldı. Dergi toplatıldı, sitesine erişim engellendi. Sorumlu Yazı İşleri Müdü- rü gözaltına alındı.

İKİNCİ KAPAĞA TUTUKLAMA
Nokta Dergisi, 2 Kasım 2015 tarihli sayısında Erdoğan'ın fotoğrafının bulunduğu kapakla 'Türkiye İç Savaşı- nın Başlangıcı' başlığını attı. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Gü- ven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan 3 Kasım’da tutuklandı.

TWiTTER'iN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ
Erdoğan, başbakanlığı döneminde Bursa'da 21 Mart 2014 günü düzenlediği mitingde Twitter'ı hedef alan açıklama yaptı. Yolsuzluk iddialarının paylaşıldığı sosyal medya platformuna tepki gösteren Erdoğan, "Twiter mwitter hepsinin kökünü kazıyacağız" dedi. Sulh Ceza Hakimliği, aynı gün Twitter'a eri- şimin engellenmesi kararı verdi. Yasağı Anayasa Mahkemesi kaldırdı.

SERBEST KALMALARI DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Erdoğan, Suriye’ye silah taşırken yakalanan TIR’ların durdurulması olaylıyla ilgili askerlerin serbest kalmasına tepki gösterdi. Erdoğan, "Haklarında güçlü deliller bulunan zanlıları serbest bırakılması ger- çekten düşündürücüdür. Bakın Adana’da casuslar lehine, hainler lehine karar alınabiliyor. HSYK, bu hukuksuzluk ve hukuk cinayeti karşısında daha ne kadar sessiz ve takipsiz kalacak" dedi. Erdoğan'ın sözlerinin ardından bir kaç ay sonra önce TIR'ları durduran askerler daha sonra da TIR soruşturmasında görevli savcılar tutuklanarak cezaevine konuldu.

‘SENiNLE iŞiMiZ VAR’ DEDiĞi SAVCI GiTTi
25 Aralık soruşturma dosyasının savcısı Muammer Akkaş, dosyanın elinden alınmasının ardından Çağlayan Adliyesi önünde basın bildirisi dağıtarak, soruşturmanın engellendiğini, mahkeme kararlarının uygulanmadı- ğını açıklamıştı. Erdoğan, savcı Akkaş'ı hedef alarak, "Dur bakalım seninle daha işimiz var" demişti. Erdoğan'ın açıklamalarından bir süre sonra Akkaş, önce açığa alındı, ardından da meslekten ihraç edildi. Eylül 2015’te de hakkında yakalama kararı çırakıldı.

SULH CEZALAR’IN DGM'LERDEN FARKI YOK
Türkiye Barolar Birliği Eski Başkanı Avukat Vedat Ahsen Coşar: Sulh Ceza Hakimlikleri Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) Özel Yetkili Mahkemeler’in (ÖYM) yerini aldı. Sadece ismi değişti. Ama zihniyet, uygulama değişmedi. Sulh Ceza Hakimlikleri doğal yargıç ilkesine de aykı- rı. SCH'ler mevcut işleyişiyle eskiyi aratmıyor. O dönemde de nasıl hak ve özgürlükler o mahkemeler eliyle çiğnenmiş, insanlar mağdur olmuşsa aynı şey Sulh Cezalar eliyle devam ediyor. AİHM'de daha önce DGM ve ÖYM'ler nedeniyle Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi teminat altında olan haklar nasıl ihlal edilmişse bu mahkemelerin kararları da AİHM'e götürüldüğünde kabul edilir.

İBRET OLARAK DÜNYAYA ANLATILACAKTIR
Avukat Ergin Cinmen: SCH'ler Türk hukukun yüzkarasıdır. Hükümetin zulüm aracıdır. Ben yıllardır avukatlık yapıyorum. 12 Eylül'ün sıkıyönetim mahkemelerine bunları söylemedim. Sulh Ceza hakimleri Türk hukuku açısından ileride ibret olarak Dünya hukukunda anlatılacaktır. Ben bir hukukçu olarak ciddi bir acı duyuyorum. Sulh Ceza Hakimlikleri’nin hukuksuz kararları mutlaka AİHM'den dönecektir. Ancak önce bunların faturasının Anayasa Mahkemesi'nce kesilmesi lazım.

İKTİDARIN SİLAHSIZ KUVVETLERİ
YARSAV Başkanı Murat Arslan: Sulh Ceza Hâkimlikleri ve ihtisaslaşma adı altında oluşturulan yeni Ağır Ceza Mahkemeleri; yargı pratiğimizde Sıkıyönetim Mahkemeleri ile başlayan, DGM ve ÖYM'lerle devam eden, dönemin egemenlerinin muhalifleri sindirme, toplumu biçimlendirmede araç olarak kullandıkları özel mahkemeler kervanının son halkasıdır. İktidarın silahsız kuvvetleri oluşturulmuştur. Kapalı devre itiraz mekanizmasıyla, savunma hakkını kısıtlayan gizlilik kararlarıyla, peşin cezalandırma niteliğindeki tutuklama kararlarıyla Sulh Ceza Hâkimliklerinin tek başı- na varlığı dahi adil yargılanma hakkına aykırılık oluşturduğu gibi temel hak ve özgürlükler yönünden de ciddi bir tehdit kaynağıdır. Bunca hak ihlali Türkiye'nin AİHM önünde mahkum edilmesine yol açacaktır. Dönemin Başbakanı tarafından proje olarak nitelendirilen bu kurumların ıslahı olanaklı olmadığından, temel haklar yö- nünden de ciddi bir tehdit kaynağına döüştüklerinden kaldırılmalı ve tarihin çöplüğünde yerini almalıdır.

MÜLKİYET HAKKI SIFIRLANDI
- Sulh Ceza Hakimlikleri, sözde paralel yapı iddiaları kapsamında iş dünyasına yönelik hukuksuz kararlara imza attı.
- TÜSİAD üyesi Boydak Holding CEO'su Memduh Boydak gözaltına alındı.
- Koza İpek Holding ile bünyesindeki Bugün Gazetesi, Bugün TV ve Kanaltürk TV'nin de bulunduğu 22 şirkete kayyım atanarak el konuldu.
- Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük tekstil firmalarından Sesli Tekstil'in sahibi Hazim Sesli, tutuklandı.
- 16 farklı sektörde binlerce ki- şiye iş imkanı sunan 23 ayrı şirket barındıran Kaynak Kültür Yayın Grubu'na somut hiçbir delil olmadan kayyım atandı.

BURS OPERASYONLARI
- Türkiye genelinde çok sayı- da kişi öğrencileri burs verdiği, fakirlere yardım ettiği gerekçesiyle tutuklandı. Manisa'da başörtülü kadınlara kelepçe takıldı.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret edildiği gerekçesiyle bin 300'den fazla soruşturma başlatıldı. Onlarca kişi Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından tutuklandı.
<< Önceki Haber Hukukçuların 'Sulh Ceza Hakimlikleri' isyanı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER