Hüseyin Hatemi: Sonunun, Menderes gibi kötü olmaması için acıyorum
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Pazartesi, Ocak 25 2016
İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, "Ben hükümete hâlen de düşman değilim. Ümidi kaybetmek demek, düşmanlık değildir. Acımak demektir. Sonunun Menderes gibi kötü olmaması için acıyorum." dedi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, "Ben hükümete hâlen de düşman değilim. Ümidi kaybetmek demek, düşmanlık değildir. Acımak demektir. Sonunun Menderes gibi kötü olmaması için acıyorum." dedi.
12 Eylül döneminde görevden uzaklaştırılan 1402'lik akademisyenler arasında yer alan ve şu an İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde dersler veren Hatemi, son günlerde gündemde olan 'barış bildirisi' hakkında Aksiyon'dan Tuğba Kaplan'a konuştu. İşte Hüseyin Hatemi'nin iktidar, Hasan Karakaya, Hilal Kaplan ve Ak trollerle ilgili sorulara verdiği cevaplar:
"AKADEMİSYENLERE BÖYLE BİR LİNÇ HAVASI YARATILMASINI İSTEMİYORUM"
-12 Eylül döneminde Aydınlar Bildirisi'ne imza atmak isteyip de atamadığınızı söylediniz. Şimdilerde akademisyenlerin barış bildirisi tartışılıyor. Bu bildiri sizce neden bir anlamda infiale yol açtı?
"Yurtdışına oğlumun göz tedavisine gidip geldiğim için çıkış ya da pasaport sorunu olmasın diye imzalayamamıştım o metni. Ama bugün akademisyenlerin 'barış bildirisi'ni imzalamam için kimse teklifte bulunmadı. Güneydoğu'da üzücü olaylar oluyor. Hukuk devleti, terörle mücadele etmek zorunda. Bildirinin bütününü okumadım. Ama yanlış olan endişe belirtmek değil. Sanki biraz terörle mücadeleye gerek yokmuş gibi bir havada yazılmış. Kasten yapıldığı zannedildiği için infiale yol açtı. Bu aydınlar içinde hukukçu yok. Bunu insanlık görevi olarak gördükleri için imzaladıklarını düşünüyorum. Ama zaten tozdan dumandan ferman okunmadığı, herkesin birbiriyle vuruşturulduğu bir sırada, yabancı kötü niyetli odaklara fırsat verecek bir üslup kullanılmasa çok daha iyi olurdu. Üslup kötüydü. İnsancıllığını, hümanizmini göstermek için imzalayanlar, kötü niyetle bu imzayı atmış değil. Üzülüyorum olanlara. Şimdi bunu bana getirselerdi, üslubu dolayısıyla imzalamayabilirdim. Olağanüstü hâllerde yangına körükle gitmemek için, iki tarafın da yumuşak üslup kullanması lazım. Akademisyenlere böyle bir linç havası yaratılmasını istemiyorum. Ç
12 Eylül döneminde görevden uzaklaştırılan 1402'lik akademisyenler arasında yer alan ve şu an İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde dersler veren Hatemi, son günlerde gündemde olan 'barış bildirisi' hakkında Aksiyon'dan Tuğba Kaplan'a konuştu. İşte Hüseyin Hatemi'nin iktidar, Hasan Karakaya, Hilal Kaplan ve Ak trollerle ilgili sorulara verdiği cevaplar:
"AKADEMİSYENLERE BÖYLE BİR LİNÇ HAVASI YARATILMASINI İSTEMİYORUM"
-12 Eylül döneminde Aydınlar Bildirisi'ne imza atmak isteyip de atamadığınızı söylediniz. Şimdilerde akademisyenlerin barış bildirisi tartışılıyor. Bu bildiri sizce neden bir anlamda infiale yol açtı?
"Yurtdışına oğlumun göz tedavisine gidip geldiğim için çıkış ya da pasaport sorunu olmasın diye imzalayamamıştım o metni. Ama bugün akademisyenlerin 'barış bildirisi'ni imzalamam için kimse teklifte bulunmadı. Güneydoğu'da üzücü olaylar oluyor. Hukuk devleti, terörle mücadele etmek zorunda. Bildirinin bütününü okumadım. Ama yanlış olan endişe belirtmek değil. Sanki biraz terörle mücadeleye gerek yokmuş gibi bir havada yazılmış. Kasten yapıldığı zannedildiği için infiale yol açtı. Bu aydınlar içinde hukukçu yok. Bunu insanlık görevi olarak gördükleri için imzaladıklarını düşünüyorum. Ama zaten tozdan dumandan ferman okunmadığı, herkesin birbiriyle vuruşturulduğu bir sırada, yabancı kötü niyetli odaklara fırsat verecek bir üslup kullanılmasa çok daha iyi olurdu. Üslup kötüydü. İnsancıllığını, hümanizmini göstermek için imzalayanlar, kötü niyetle bu imzayı atmış değil. Üzülüyorum olanlara. Şimdi bunu bana getirselerdi, üslubu dolayısıyla imzalamayabilirdim. Olağanüstü hâllerde yangına körükle gitmemek için, iki tarafın da yumuşak üslup kullanması lazım. Akademisyenlere böyle bir linç havası yaratılmasını istemiyorum. Ç
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Depremde yaptığı binada 51 kişi ölen utanmaz müteahhit: "TOKİ projelerine devam ediyorum"2."APO, petrol ve elektrik gelirinden pay istiyor": Yeşil'i yazan Saygı Öztürk bu kez Abdullh Öcalan'ın isteklerini sıraladı3.Olası İstanbul depremini NYT yazdı: "Yakın tarihin en kötü insani felaketlerinden biri yaşanacak"4.Merz ABD konusunda uyardı: 'Kötü dönüşüme hazır olun'5.Danışma şartı getirdi: Trump, Fed Başkanlığı için aklındaki iki ismi açıkladı
6.Bir aileyi yok eden o ilacın kullanılmasına nihayet düzenleme getirildi!7.Şarkıcı Güllü’nün kızı annesini öldürme suçlamasıyla tutuklandı8.Dilek İmamoğlu Silivri'ye yapılan dev salona tepki gösterdi: Adalet yok bunlarla mı övüneceğiz?9.TMSF, Habertürk TV'nin satıldığı iddialarına açıklık getirdi10.Özel Kayseri'den hükümete seslendi: Asgari ücret 39 bin TL olsun
Esra Büyükcombak

Numan Yılmaz

Prof. Dr.

Hüseyin Odabaşı

Safvet Senih
ÇOK OKUNAN HABERLER

Depremde yaptığı binada 51 kişi ölen utanmaz mütea...

"APO, petrol ve elektrik gelirinden pay istiyor": ...

Olası İstanbul depremini NYT yazdı: "Yakın tarihin...

Merz ABD konusunda uyardı: 'Kötü dönüşüme hazır ol...

Danışma şartı getirdi: Trump, Fed Başkanlığı için ...


