İçeride başka dışarıda başka

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Temmuz 10 2015
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün inşaatında çalışan işçilerle iftar yaptı.
İçeride başka dışarıda başka
Bir soru üzerine medya üzerindeki baskılara ve basın özgürlüğüne değinen Davutoğlu, “Seçim döneminde olsun, seçim dışında olsun basın yayın faaliyetlerine herhangi bir sınırlama getirilmesi doğru değil. Haber alma özgürlüğü açısından doğru değil.” dedi. Ancak, aynı programı takip etmek için söz konusu adrese giden Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansı muhabirleri akreditasyon gerekçesi ile alana alınmadı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan hükümet kurma görevini aldıktan sonra İstanbul’a gelerek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde çalışan işçilerle iftar yemeği yedi. Görüşmenin uzaması nedeniyle ezandan bir süre sonra alana gelen Davutoğlu kürsüye çıkarak açıklama yaptı.

Gündeme ilişin konuşan Davutoğlu’na bir televizyon kanalının muhabiri şu soruşu yöneltti: “Seçim öncesi 338 tane ceza kesildi ki bunların önemli bir kısmı belli kanallara. Bunların arasında A Haber Televizyonu da var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük cezalarından birini aldı. Bu cezalardan bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın katılmış olduğu bir röportajdı. Bu konudaki görüşlerini alabilir miyiz?”

Davutoğlu da basın özgürlüğüne ve haber alma hürriyetine vurgu yaparak, şunları söyledi: “Birincisi ilkesel bir çerçeve var. İkincisi şahsımla ilgili bir konu olduğu için ayrıca değerlendirmem lazım.

İlkesel olarak ben bütün bu yasaklara karşıyım. Seçim döneminde olsun, seçim dışında olsun basın yayın faaliyetlerine her hangi bir sınırlama getirilmesi doğru değil. Haber alma özgürlüğü açısından doğru değil. Hatta seçim döneminde kamuoyunu bilgilendirmek anlamında da en geniş özgürlüklerin uygulanması lazım ki kendimizi anlatabilelim.

Prensipte bu uygulamayı yanlış görüyorum. İnşallah yeni dönemde bazı yasal tedbirlerle bunu aşacak özel tedbirler alırız. Özellikle belli kanalların hedef alınmasını daha da yanlış buluyorum. Çünkü ilkesel bir tavırdan daha çok spesifik olarak belli kanallara yönelik bir tavır gündeme gelmiş. Bunu doğrusu kınıyorum. Bu çerçevede RTÜK ile ilk

Bu haberler de ilginizi çekebilir