İhlas ve sadakat abidesi Bayram Yüksel

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Eylül 7 2017
''Bediüzzaman Hazretleri bir gün Bayram Ağabeye, ‘Bayram, sen Ankara’ya git, orada hizmet et’ demiş. Bayram Ağabey de ‘Üstad’ım orada çok tahsiller var, benim tahsilim yok.’ demiş. Üstad tekrar ısrar etmiş, o da gitmek istemeyince, ‘Keçeli, bu hizmeti tahsil değil, ihlas, yapar’ demiş.''
Bayram Yüksel Ağabeyimiz Afyon Bolvadin’in Kemerkaya (Çoğul) köyünde 1931 tarihinde doğmuştur. Annesi Güllü Hanım bir seyyiddir. Üstad Hazretleri Bayram Ağabeye “Hasanım” diye hitap ettiği için Hz. Hasan sülâlesinden olduğuna anlıyoruz.

İhsan Atasoy’un ifadesiyle: “Bir köylü çocuğu olarak dünyaya gelen Bayram Yüksel’in Risale-i Nur Hizmetinde önemli bir yeri vardır. Yıllarca Büyük Ruh Mimarı Bediüzzaman Hazretlerinin ocağında piştikten sonra onun nurlu ellerinde âdeta şekilden şekle girmiş, olgunlaşmış, Nur Talebelerinin şefkatli, ihlaslı, sadakatli, ve gayretli Bayram Ağabeyi olmuştur. Etrafındakilere en çok telkin ettiği şey, ‘Ben bir grubun değil, bütün Nur Telebelerinin Ağabeysiyim.” sözüdür.

“Bediüzzaman Hazretleri bir gün Bayram Ağabeye, ‘Bayram, sen Ankara’ya git, orada hizmet et’ demiş. Bayram Ağabey de ‘Üstad’ım orada çok tahsiller var, benim tahsilim yok.’ demiş. Üstad tekrar ısrar etmiş, o da gitmek istemeyince, ‘Keçeli, bu hizmeti tahsil değil, ihlas, yapar’ demiş.

1980’de Isparta’ya okumak için gelen ve Risale-i Nurları Kars İmam hatip Lisesinde tanıyan Turhan Örnekçi, Isparta’ya ilk geliş ve Bayram Ağabeyle ilk tanışmasını şöyle anlatmaktadır:

“Bayram Ağabeyin ismini duymuştum, ama tanımıyordum. Önce Ankara’ya uğramıştım, oradan adres aldım. Sabah erkenden Isparta’ya geldim. Adres, Halıcı Bekir Yalım Ağabeyin, dükkanıydı. Dükkan, Bayram Ağabey’in evinin altındaki pasajın bodrum katındaydı. Pasajın girişine geldim. Henüz erken olduğundan dükkan kapalıydı. Pasajın girişinde köşede durmuş birini gördüm. Görünüşünden Nur Talebesi olduğu anlaşılıyordu. Yanına gittim, selam verdim. ‘Ağabey, ben Bekir Ağabeye bakmıştım.’ dedim. Sanki beni bekliyordu. Başka bir şey konuşmadan: ‘Gel kardeş!’ dedi, ‘Ben seni dersaneye götüreyim.’ Öylece gittik.

“O zaman 9 numara vardı, cemaat de azdı. O gün akşama kadar beraber olduk. Pazara gittik, bazı işleri beraber takip ettik. Isparta’ya bu il

Bu haberler de ilginizi çekebilir