İktidar AKP'yi nasıl tefessüh ettirdi?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Nisan 5 2017
Türkiye’nin önde gelen anayasa hukukçusu ve liberallerinden Prof Dr. Mustafa Erdoğan ortaksoz.com sitesi için iktidarın AKP’yi nasıl tefessüh ettirdiğini yazdı
İktidar AKP’yi nasıl tefessüh ettirdi?

Adalet ve Kalkınma Partisi kuruluşundan bugüne, hiç de “hayra alâmet” olmayan iki önemli değişim geçirdi. Birincisi, AKP başlangıçta gerçekleştirmeyi vaat ettiği “hukukun üstünlüğü”, “adalet”, “kalkınma”, “demokratik katılım”,”temiz siyaset” ve “şeffaf yönetim” gibi amaçları bugün itibariyle neredeyse tamamen terk etmiş durumdadır. Normalde bu hedefleri gerçekleştirmek için sadece bir araç olması gereken “iktidar”ı sürdürmek (üstelik bunu her ne pahasına olursa olsun yapmak) artık Partinin ana amacı haline gelmiştir.

AKP’nin geçirdiği ikinci değişim ise partinin zamanla bir kişi partisine, “Tayyip Erdoğan’ın partisi”ne dönüşmüş olmasıdır. O kadar ki, artık AKP adına var olan “Reis ve adamları”ndan ibarettir. Orwel’in “1984”ündeki gibi, partinin yeniden yazılan tarihinde artık Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın bile adına rastlayamazsınız. Bir zamanlar önemser gibi göründükleri “ortak akıl”ın yerini şimdi münhasıran “Reis’in aklı ve iradesi” almış bulunuyor. Esasen, AKP’nin “Reisin partisi”ne dönüşebilmesi için, söz konusu isimler başta olmak üzere “kurucu önderler”in şu veya bu şekilde tasfiye edilmeleri şarttı.

AKP’nin geçirdiği birinci değişimin en önemli ideolojik iması, başlangıçta iyi-kötü var olan sivil hassasiyetlerini gitgide terk edip devletleşmesidir. AKP artık “hikmet-i hükûmet”in partisidir. Zaten, “hikmet-i hükûmet” felsefesine içten bir şekilde bağlanmasaydı, “Reis’in partisi”nin bu kadar uzun süre iktidarda kalması pek mümkün olmazdı.Dayandığı toplumsal kesimlerin 90’larda uğradığı haksızlıkların “meşruluk” referansını oluşturan ideolojinin üretim merkezi, siyasî-idarî temsilcisi ve hatta icracısı olan Millî Güvenlik Kurulu’yla AKP’nin bu kadar kolay özdeşleşebilmesinin ifade ettiği sembolik anlamı düşünmek bunu anlamak için yeterlidir.

Peki, 90’lı yıllarda devlet baskısından epeyce nasibini almış olan tabanına “her ne pahasına olursa olsun” ik

Bu haberler de ilginizi çekebilir