İktidar uğruna verilen 250 kurban....

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Temmuz 15 2018
15 Temmuz gecesi. Erdoğan İstanbul’a indiğinde söylediği “Bu Allah’ın büyük lütfu” kelimesi boşuna değil...
MEHMET YILDIZ- TR724.COM

15 Temmuz’u tartışırken yapılan en büyük hata, her şeyi 16 Temmuz sabahından itibaren ele almak oluyor ki bu doğru değil. 15 Temmuz öncesinde neler olup bittiğini anlamadan sağlıklı değerlendirme yapılamaz.


 
Bu yüzden biraz geriye gidelim. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında suçüstü yakalanan Erdoğan, bu soruşturmaları kendine darbe olarak nitelendirmiş ve bunu kendisine yapanların terör örgütü olduğunu iddia etmişti. O günlerde katıldığı bir TV programında Mustafa Karaalioğlu’nu terör örgütü diyeceksin diye haşlamasını hatırlayın.

KENDİ KENDİNE DARBE YAPAN İKTİDAR

Çevresindekilerin Gülen Cemaati’nin terör örgütü olduğuna inanmıyor olması Erdoğan’ı çileden çıkarmaya yetiyordu. Öyle bir şey yapmalıydı ki cemaatin terör örgütü olduğuna herkes inanmalıydı. İşte 15 Temmuz’a giden yolun taşları bu şekilde döşenmeye başladı. “Binali Yıldırım’ın hoşuna gitmeyen 15 Temmuz Projesi” böylece uygulamaya konuldu.

Önce cemaat iltisakı nedeniyle bürokraside kıyım yapıldı… Sonra gözaltı ve tutuklamalar başladı. Genç ihtiyar, kadın erkek, çoluk çocuk binlerce kişi tutuklanmaya başladı. O günlerde bir gazeteciye röportaj veren Saray savcılarından biri “gerekirse 500 bin kişiyi gözaltına alırız” dedi. Ardından çember daha da daraltıldı. Ordu içinde cemaat mensubu olduğu iddia edilen 1500 kişilik bir liste olduğu, bu listedekilerin tamamının yakında gözaltına alınacağı, hatta bazılarının infaz edileceği bilgisi ortaya atıldı. Bu listedeki isimler el altında sızdırılma

Bu haberler de ilginizi çekebilir