IMF kredileri: İstikrar mı yoksa felaket reçetesi mi?
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Eylül 4 2018
Gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kriz endişesi artıyor. Türkiye IMF yardımına direnirken Arjantin pazarlıklara başladı. Krizden hangisi daha sağlıklı çıkacak? IMF yardımları kime ne getirdi, mercek altına aldık.
İkinci Dünya Savaşı'nın yol açtığı muazzam tahribatın ardından ödeme zorluğu çeken ülkelerin diğerlerine olan borçlarını ödeyebilmeleri için onlara vadeli kredi açmak üzere 1944 yılında Uluslararası Para Fonu (IMF) kurulmuştu. Bu sayede mali istikrarın yerine gelmesi, küresel işbirliğinin gelişmesi, ticaret ve büyüme hızının artması ve fakirliğin azalması umuluyordu.
IMF'nin hedeflerine varmak için başvurduğu yöntemler giderek artan bir şekilde tartışılıyor. IMF'nin kurtarma programlarını savunanlar kuruluşun likidite sağladığını ve talep ettiği reformlarla daha büyük mali riskleri önlediğini belirtiyorlar.
Karşıtları ise istenen uygulamaların, zor durumdaki ülkelerin Para Fonu'na olan bağımlılığını arttırdığını, halkı ise daha da fakirleştirdiğini savunuyorlar. Tanınmış bir iktisatçı olan ve geçen yıl yaşamını yitiren Carnegie Mellon Üniversitesi öğretim üyesi Allan Meltzer "IMF tarafından dikte edilen programların zor durumdaki ülkelerin sosyal riski ile bankerlerin üstlendiği özel risk arasındaki farkı açtığını" söylemişti.
"Washington mutabakatı"
Araştırmacılar IMF reçetelerinin ilk yıllarda başarılı olduğu sonucuna varmışlar. IMF'nin Ortadoğu ve Orta Asya Direktörü Mohisin S. Kahn 1973 – 1988 yılları arasında kalkınma halindeki 69 ülkeye uygulanan kurtarma operasyonlarını etüt etmiş ve uygulamaların kısa ve uzun vadeli sonuçlarının yardım alan ülkelerin ödemeler dengesi ve enflasyon oranı üzerinde nispeten olumlu etki yaptığını ortaya çıkarmış. "IMF'nin başarı öyküsü" olarak adlandırılan 1980'li yıllardaki kredilendirme programına Meksika, Hindistan ve Kenya örnek gösteriliyor.
IMF, Latin Amerika ülkelerinin 1990'lı yıllardaki mali krizinde ise politikasını değiştirerek, acil yardım karşılığında yapısal reform ve piyasanın liberalleştirilmesi gibi şartlar öne sürdü.
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkmadı! ”Bu karar, Saran’ın değil, Fenerbahçe’nin gücüdür”2.14 yıl sonra yeni operasyon kararı!3.'Ukrayna'daki savaş 90 gün içinde sona erebilir!'4.Melih Gökçek mahkum oldu: 20 bin tl tazminat ödeyecek!5.Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı adli kontrolle serbest bırakıldı
6.MHP'li Yıldız'ın kapsam dışı kalanlar 'sabretsinler' çıkışı siyasiler için de bir anlam taşıyor mu?7.Can Holding soruşturmasında yeni gelişme!8.OYAK'ta neler oluyor? Üyeler deprem yardımları tutarsız olunca hesap sordu!9.Barış Terkoğlu adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı10.Zelenskiy: ABD ile anlaştığımız konular var!

PROF. DR. OSMAN ŞAHİN

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI
ÇOK OKUNAN HABERLER






