İmtihan, sabır ve tevekkül günleri

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Eylül 15 2017
''Cenab-ı Hak, bu günde bizleri aynı şartlarda imtihana tabi tutmakta, sabır, tevekkül ve tahammülümüzü ölçmektedir. Bizlerde inandığımız ve hak bildiğimiz davamız adına başımıza gelen sıkıntılara karşı daha evvelki büyüklerimizi örnek almak suretiyle sabredecek, gelecek nesillerimize iyi model olmaya gayret edeceğiz.''
İnsan rahm-i maderden binbir sıkıntı ve feryatlarla gözünü dünyaya açar. O kadar acizdir ki, nereye ve  niçin geldiğinden bile haberi yoktur.

İnsan normalin üstündeki soğuk ve sıcak suya birden dalamaz. Yavaş yavaş, vücudunu alıştıra alıştıra girer. Dünyaya gözünü açan çocukta yavaş yavaş görerek, duyarak, egsersizlerle hayata intibak eder. ‘Taallümle tekemmül’ ederek kabiliyetleri yavaş yavaş gelişir.

Hayır ve şerre alet olacak kabiliyetle yaratılan insan,  kabiliyetlerini hayırda inkişaf ettirirse, kendisine, ailesine, topluma ve bütün insanlığa faydalı olur. Kabiliyetlerini şerre kullanırsa yakan, yıkan, tahripkâr, muzır bir insan olur. Çocuğun kabiliyetlerinin inkişafı şüphesiz başta anne-babanın rehberliği, örnek olması büyük önem arzeder. Daha sonra mektep, medya ve çevre büyük rol oynar.

Kainatları yaratan Allah (cc), insanı nimetler denizinde yüzdürmektedir. İman, iz’an haline gelmez, ruhda gönülde derinleşme olmazsa, bu nimetlerin kıymeti bilinmediği gibi, musibetlerin, külfetlerin manasıda anlaşılamaz, şikayete, isyana dönüşür. Sabırla, tevekkül ve teslimiyetle vicdanî huzura erme varken, şikayet ve isyanla musibeti katlamış olur.
O zaman insan, dünya ve ahiretini kaybetme durumuna düşebilir.

Hadid su20.ayette Cenab-ı Hak; “İyi bilinki, (ahirete yer verilmeyen) dünya hayatı bir oyundur, bir oyalanmadır, bir süstür. Kendi aranızda karşılıklı övünme, mal ve nesli çoğaltma yarışıdır. Tıpkı o yağmura benzer ki, bitirdiği ürün, çiftçilerin hoşuna gider. Ama sonra kurur, sen onu sapsarı kurumuş görürsün. Sonra da çer çöp haline gelir. İşte dünya hayatı da böyledir. Ahirette ise kafirler için şiddetli bir ceza, müminler için ise, Rableri tarafından bir mağfiret ve rıza! Evet, dünya hayatı bir aldanma metaından başka bir şey değildir.” Buyurmaktadır.
   
Gerçek mânâda Allah’a inanan, Hakk’a gönül verip onu temsil eden mü’minler, hayat şartları

Bu haberler de ilginizi çekebilir