İSRAF, ZİLLET, DİLENCİLİK, SEFÂLET

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ekim 8 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdalluh Aymaz yeni köşe yazısını 'İsraf, Zillet, Dilencilik ve Sefalet' başlığıyla kaleme aldı.
    On Dokuzuncu  LEM’A  olan İktisad  Risalesinin Dördüncü Nükte’sinde diyor ki:

    “İktisad eden, maişetçe aile belâsını çekmez’  meâlindeki hadis-i şerifin sırrı ile, (israftan uzak duran geçim hususunda zahmet ve meşakkati çok çekmez.)

    “Evet  iktisad, katî bir bereket sebebi, güzel bir geçim vesilesi ve kaynağı olduğuna o kadar katî deliller var ki, hadd ü hesaba gelmez. Bu cümleden olarak, ben kendi şahsımda gördüğüm, bana hizmet ve arkadaşlık eden zâtların şahitlikleriyle diyorum ki, İKTİSAD vasıtasıyla bazan bire on bereket gördüm ve arkadaşlarım  gördüler. Hatta benimle beraber Burdur’a sürülen reislerden bir kısmı, parasızlıktan, zillet ve sefâlete düşmemem için, zekâtlarını bana kabul ettirmeye çok çalıştılar. O zengin reislere dedim:  ‘Gerçi param pek azdır fakat iktisadım var, kanaate alışmışım. Ben sizden daha zenginim’  Tekrarlı ve ısrarlı tekliflerini reddettim. Dikkat çekicidir ki, iki sene sonra bana zekatlarını teklif edenlerin bir kısmı iktisadsızlık yüzünden borçlandılar. Allah’a hamdolsun onlardan yedi sene sonra, o az para iktisad bereketiyle buna kâfi geldi, benim yüz suyumu döktürmedi, beni halklara hâcet arzetmeye mecbur etmedi. Hayatımın bir düsturu olan   İNSANLARDAN   İSTİĞNA   (İnsanlardan  hiçbir şey istememe ve beklememe) mesleğimi bozmadı.

    “Evet, iktisad etmeyen, zillete ve mânen dilenciliğe ve sefalete düşmeye namzettir. Bu zamanda israflara vesile olacak para, çok pahalıdır. Mukabilinde bazan haysiyet, namus, rüşvet alınıyor. Bazan mukaddesât-ı  diniye mukâbil alınıyor, sonra menhus (uğursuz)  bir para veriliyor. Demek mânevî yüz lira zarar ile, maddî yüz paralık bir mal alınır.

    “Eğer iktisad edip zarurî ihtiyaçlara yetinse ve sınırlandırsa  ‘Asıl bütün mahlûkatın rızıklarını  veren, kâmil kuvvet ve tam

Bu haberler de ilginizi çekebilir