Senin Gibi Bir İnsan Gidemez

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Şubat 18 2020
Gece sırtını sabaha dayadığı demlerde balkona çıkıyorum. Gecenin zülüflerine yağan yağmur parkın ölgün ışıklarını ve çimleri ıslatıyor.
Dışarısı çok soğuk. Kış giderayak dişini gösteriyor. Böyle gecelerde anam, “Karda kışta kalanları sen koru Ya Rabbi!” derdi.
Gurbette bütün mevsimler kış…
Gurbet güneşleri ısıtmıyor insanı. Dağdan dağa birbirine seslenen insanlar gibi bazen gurbetteki eski dostlarla hasbihal ediyoruz.
En çok da Antalya kahramanları ile konuşuyoruz.
Gurbette olsa hayat akıp gidiyor işte…
Doğumlar, ölümler, evlilikler, hastalıklar…
Geçtiğimiz günlerde Nevzat Abi aradı. 
“Hüseyin Tulpar Hoca ameliyat olmuş ”dedi.
Pek çokları onu tanımaz.
O gündüzün kendisini gizlemesini bilen gece yıldızları gibidir.
Gurbette bir hastane odasından görüştüm onunla.
Yatakta boylu boyunca yatıyordu.
Çok zayıflamıştı. Nurani simasına binlerce kırışık, her biri bir kederin izi gibi yerleşmişti.
Nedendir bilmiyorum.
Onu ne zaman görsem ne zaman hatırlasam hatırıma hep Hazreti Ebu Bekir (r.a) gelir.
Boyu posu, endamı, siması, en tatlı ezgileri andıran sesindeki samimiyeti, oturuşu, duruşu, mahşere yürüyor hissi veren adımları, karanlık bir ormanın derinliklerinden bakıyor gibi güzel gözleri, bedii zevkleri,  vakarı, ciddiyeti, cömertliği, helal-haramda kılı kırk yarışı, mütevazılığı, saygısı, şefkati, sadakati, ıstırabı, ilmi, irfanı, namazdaki ciddiyeti…
Gülü, nergisi, lotusu, zambağı, yeşilin her rengi ile serapa güzellikler diyarı bir bahçe.
Onca zaferler kazanmış mütevazı bir komutan gibi bu kadar nişanı nasıl taşır omuzlarında.
Hazreti Ebu Bekir gibi varlıklı ve vefalı bir insan olarak hatırlıyorum onu hep. 
Anta

Bu haberler de ilginizi çekebilir