1994'ten 2021'e Türkiye'nin krizler tarihi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Kasım 24 2021
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 18 Kasım'daki Para Politikası Kurulu'nda (PPK) politika faizini 100 baz puan daha indirdi. Faiz, yüzde 16'dan yüzde 15'e düşürdü. Karar sonrası yeniden yükselişe geçmeye başlayan Dolar/TL kuru, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 Kasım'daki "Kur artışı istihdamı artırır" sözünün ardından 13,46'yı aştı.

Mevcut şartlarda kurdaki yükseliş trendinin süreceğine yönelik tahminler akıllara, Türkiye'nin son 30 yılda yaşadığı ekonomik krizleri getirdi.

BBC'nin haber dosyasına göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2018'de Türk Lirası'nın sert değer kaybettiği dönemde, yaşananların 1994, 2001 ve 2007 krizlerinden farklı olduğunu söylemişti.

Peki Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan bu krizlerin nedenleri nelerdi. Bu dönemlerde neler yaşandı?

Haberin başlığını atlayın ve okumaya devam edin

1994 krizi

Türkiye'de bugün ekonomistler tarafından kötü ekonomi yönetimi ve popülist politikaların yol açtığı krizlerin en önde gelen örnekleri arasında gösteriliyor.

1990'lı yıllarında devlet ağırlıklı olarak harcamaları için kamu bankalarından borç kullanmaya başladı ve zaman içerisinde çok ciddi bir borç yükünün altına girdi.

Bu dönemde, özel bankalarda yüksek faiz vererek mevduat topladı ve kamuya da yüksek faizle krediler verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın hayatını kaybetmesinin ardından yerine Süleyman Demirel'in seçilmesiyle Tansu Çiller de 1993 yılında başbakanlık koltuğuna oturdu.

Çiller, ekonomi yönetiminde söz sahibi olan tüm kamu kurumlarını kendine bağladı.

1993 yılı sonlarında ve 1994 başında hem bütçe hem de cari açık çok ciddi düzeylere yükselmişti.

Hükümet, kamunun borç yükünü azaltmak için faizleri indirmeyi hedefleyen bir dizi adım attı. Bunlar arasında Hazine'nin borçlanma ihalelerinin iptali ve tahvil ile bonodan elde edilen faiz gelirleri üzerindeki vergi oranlarının artırılması da yer alıyordu.

Borçlanma ihalelerinin iptaliyle yaşanan gelir kaybını engellemek için hükümet "PTT'nin T'sini satmaya" karar verdi. Telefon hizmetlerinin özelleştirilmesi için ihale süreci başlatıldı.

O dönemde Türkiye'nin toplam borcu 40 milyar dolar civarında bulunuyordu. Özelleştirmeden beklenen gelir için de 35-40 milyar dolar biri s

Bu haberler de ilginizi çekebilir