İtiraf ve istiğfar

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ocak 24 2018
''Yanıldığımızı samimiyetle itiraf etmek, yanıldığımızı başkasından duymaktan daha iyidir. Hatalarınızı kabul ettiğiniz anda karşınızdaki yelkenleri suya indirir. Size yardımcı olmaya girişir.''
Safvet Senih / samanyoluhaber.com

“Şeytanın mühim bir desisesi (sinsi hilesi), insana kusurunu itiraf ettirmemektir. Tâ ki, istiğfar ve istiâze (Allah’a sığınma) yolunu kapasın. Hem insan nefsinin enaniyetini tahrik edip, tâ ki, nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin; âdeta işlediği kusurları, kudsî bir iş yapmış gibi görsün… Evet şeytanı dinleyen bir nefis kusurunu görmek istemez; görse de, yüz te’vil ile tevil ettirir. ‘Rıza ile, hoşnutlukla bakan göz, hiçbir ayıbı görmez’ sırrıyla: Nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için ayıbını görmez. Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiâze etmez; şeytana maskara olur. Hz. Yusuf Aleyhisselam gibi şanlı bir Peygamber ‘Doğrusu ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü Rabbimin merhamet edip korudukları hâriç, nefis daima fenalığı ister, kötülüğe sevk eder.’ dediği halde, nasıl nefse itimad edilebilir? Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, Allah’a sığınır. Allah’a sığınan, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Kusuruna itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstehak olur.” (Bediüzzaman, On Üçüncü Lem’a, On Üçüncü İşaret, İkinci Nokta)

İç dünyamızla, Cenab-ı Hakla ilgili durumlarda böyle olduğu gibi içtimai hayatla, ticari hayatla ilgili yansımalarda da benzer durumlar mevzu bahistir. “Dost kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” isimli kitabında da Dale Carnegie şunları anlatıyor: “New York’un merkezinde oturuyorum. Şehirden kaçmak istediğimde, Forest Park adındaki koruya giderim. Burası çok büyük bir ağaçlık bölge olduğundan tenha yerleri de çoktur. Bunun için köpeğimi serbest bırakır, tasmasız, ağızlıksız dolaşmasına müsaade ederim.
Bir gün bu koruda gezerken atlı bir polisle burun buruna geldik. Otoritesini kullanmak için birini aradığı belliydi. Hemen çıkıştı:
-Köpeğinin tasmasın

Bu haberler de ilginizi çekebilir