İyi ki Analarımız Hayatta Değil

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ağustos 14 2020
"Geçenlerde uzun bir ayrılıktan sonra gurbetlerde birbirine kavuşan, hasretle sarılan ve herkesin önünde çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlayan iki dostun dudaklarından da aynı anda aynı sözler dökülmez mi! “İyi ki analarımız sağ değil.”
Harun TOKAK | samanyoluhaber.com
İyi ki Analarımız Hayatta Değil

“Zindanda her gece annemi rüyamda görüyordum, uyanınca da kötü oluyor ve ellerimi kaldırıp dua ediyordum: Allah’ım buradan çıkmadan annemin canını alma!”

Bu yürek yakıcı sözler birkaç gün önce anasını sonsuzluğa uğurlayan Alpaslan Kuytul Hoca’ya ait.

Sürecin yiğit seslerinden biri olan Alpaslan Hoca son zamanlarında annesinin yanında ve hizmetinde oldu.

Hapiste ya da gurbette olanlar için son anlarında anne babaların başucunda olamamaları bir yürek törpüsüdür.

Bugün yüz binlerce insan için pek hazin bir haldir bu.

Ağustos benim için hüzün ayıdır.

Yürek yangınlarım sarı sıcaklarda harlanır.

Tam beş yıl önce bugün köydeki toprak evde anamı, dört yıl önce 25 Ağustos’ta da güzel insan Cemal Uşşak kardeşimi gurbetlerde kaybettim.

On bir yıl birlikte çalıştığımız Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın sürgündeki son başkanı olan Cemal Bey kardeşimin son yazdığı yazı benim basılmayı bekleyen “Anam ve Davam” kitabının ön sözü idi.

“Değerli kardeşim Harun Bey, anasının son günlerinde yanında oldu. Anasını yalnız bırakmadı. Bu belki de bir ömür boyu yanında olamadığı anasına bir özür mahiyetindeydi…
Harun Bey, 2014 yazında annesi yoğun bakıma alındığında, çok sıkıntılı bir şekilde gurbetlerden gitti. Her an yakalanıp hapse götürülme tehlikesi ile karşı karşıya olmasına rağmen kırk dört gün anasının başucundan hiç ayrılmadı.
Annelerin yüzü unutulmayacak bir yüzdür. Evlatlar en çok da o yüzü bir daha göremeyeceklerinden korkarlar. Onların şefkat ve merhametlerini hatırladıkça yürekleri sızlar.
Harun Tokak kardeşimin annesine olan ilgisi onu iyileştirmeye yetmedi. Hatice Ana bir hastane odasın

Bu haberler de ilginizi çekebilir