[Mehmet Ali Şengül yazdı] Kadere teslimiyet

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Eylül 2 2019
''Mü’minler husûsuyla ehl-i hizmet, birbirlerine moral olmalı ve hiçbir zaman birbirini yıpratacak, hizmeti sarsacak bir tavır ve davranış içinde bulunmamalıdırlar. Bazı mizaçlar sabırda, katlanmada farklı olabilirler. Ama herkes, dinin ortaya koyduğu temel prensiplere göre kendini kontrol altına almaya mecbur ve mükelleftir.''

Kadere teslimiyet
MEHMET ALİ ŞENGÜL 

İnsan, bu dünyâda kurulan bir şirkete ne kadar hisse ile katılmış ise, o ölçüde kâr payı alır. Uhrevî iştiraklere gelince; niyet, samimiyet ve ihlâs önem arz eder. 
     
Onun için iştirâk-i âmâl-i uhreviyede her şahıs için, hâsıl olan umum sevabın, herbirinin defter-i âmâline bitamâmihâ gireceği, Allah’ın geniş Rahmet ve kereminin muktezâsı olduğu ehl-i hakîkat ifâde buyurmaktadır.
     
Hizmette teslimiyet, adanmışlık, ibâdette derinlik, fedakârlık gibi hususlarda elde edeceği mânevî kazanç; kişinin hâlis niyeti ve kalbinin  Allah’a teslimiyetine bağlıdır. 
     
Buna rağmen, insanların tavır ve davranışları gerçekten samîmi veya değil; kalbi yarıp bakmaya muktedir olamadığımıza göre, biz zâhire bakarak hüküm verir ve ona göre davranırız. Ama buna rağmen herkes için, ‘hüsnü zan, adem-i itimat’ prensibi esas olmalıdır.
      
İnsanların mizâcı bize uymayabilir. Fakat, samîmi, fedakâr, hasbî ve muhlis iseler, Allah için sevmek zorundayız. İnsanlardan  alâka duymaya, ilgi ve saygı beklemeye hiçbirimizin hakkı yoktur. Kime ne yaparsak yapalım, kim bize -iyi veya kötü- ne yaparsa yapsın, amellerimiz  Allah için olmalıdır.
      
Mü’minler husûsuyla ehl-i hizmet, birbirlerine moral olmalı ve hiçbir zaman birbirini yıpratacak, hizmeti sarsacak bir tavır ve davranış içinde bulunmamalıdırlar. Bazı mizaçlar sabırda, katlanmada farklı olabilirler. Ama herkes, dinin ortaya koyduğu temel prensiplere göre kendini kontrol altına almaya mecbur ve mükelleftir.
    
Unutulmamalıdır ki, kendisi fâni olan dünyânın musîbetleri bâkî olmaz. Başa gelen her türlü sıkıntıların bir miadı vardır. O noktaya kadar insan, dişini sıkar sabrederse, neticesinin hayır olacağın

Bu haberler de ilginizi çekebilir