Kaderin değirmeni

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Mart 19 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Safvet Senih, 'Kaderin değirmeni' başlıklı yeni köşe yazısında dikkat çeken örnekler verdi.
          Güzel bir söz vardır:  “Kaderin değirmeni çok ağır döner…”  Evet ağır ağır döner ama, ince ince de öğütür.

          Dr. Sadullah Nutku Ağabeyimiz, İstanbul’da kendisine kurulan tuzaktan ve oynanan oyundan Allah’ın izniyle harika bir şekilde kurtulduktan sonra, İstanbul’daki güzel evini satıp parasının bir kısmını Risale-i  Nurların basımına ayırıp, kalanı ile Konya’da bir ev satın  alarak Konya’ya yerleşir.

          Teybin Türkiye’ye yeni girdiği yıllarda, bu âlete, Risale-i Nurlardan okunmuş kısımları muhtelif kişilerin ağzından kaydedip, Konya’nın Çarşı Camiinde namazdan sonra bir kenarda, isteyen cemaate bunları dinletiyordu. Bu teybi o zamanın parasıyla 2500  liraya satın almıştı. 20 metre kadar uzatma kordonuyla bunu camide uygun yerlerde çalıştırıyordu. Durum biri tarafından gammazlanınca, emniyet harekete geçmişti. Polislere,  “Ben doktorum, burada okunanlar da dini bahislerdir, kimseye  bir zararı yoktur, bize mâni olmayın.” demiş. Nihayet bu mesele Konya Valisi Cemil Keleşoğluna intikal edince, Keleşoğlu: “O doktoru hemen buraya getirin!” demiş. Dr. Sadullah Beyi, camiden alıp, başında sarığı ve beyaz cübbesiyle valisinin karşısına götürmüşler. Vali bir müddet bağırıp çağırmış,  “Camide teyp çaldırmayacaksınız.” demiş. Doktor, “Çaldıracağız!” demiş. Vali “Sizin kökünüzü kazırım!” demiş. Neden sonra vali doktorun başında sarık ve üzerinde beyaz cübbe  olduğunu sanki yeni farketmiş ve “Vâlilik odasına böyle sarıkla cübbeyle nasıl girilir?  Derhal hakkında takibat yapın!”  Doktoru valinin odasından çıkarmışlar. O sırada validen işittiği azarın da tesiri ile, bir polis, dışarı çıkarken doktoru tartıklayıp kulak tozuna vurmasının neticesi kulağı ağır işitir hale gelmiş.

          Bu hadiseden sonra Sadull

Bu haberler de ilginizi çekebilir