Kaderin Programları Hep Gerçekleşir

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Mart 31 2020
''Evet Kaderin Programı devam ediyordu ve YENİ BİR DÜNYA kurulacaktı. Merkezi Anadolu idi ama dağlar gibi parçalar, adanmış gönüller dünyaya dağılacaktı… Âhesterevlik ettik… İnsanız rahatı seviyoruz… İşte fıtratımızın icabı işlediğimiz hatalarımız vesile edilerek, dünyanın dört bir tarafına kaderin eliyle sevk edilip dağıtıldık. ''
Abdullah Aymaz | samanyoluhaber.com
Kaderin Programları Hep Gerçekleşir

Cenab-ı Hak, insanı yaratacak, göklerin arzın ve dağların üzerlerine almaktan çekinip korktukları EMANET  VAZİFESİNİ üzerine alacak, bir imtihan meydanı olarak yaratılan, yeryüzünde mihnetler içinde imtihanlara tabi tutulacak…

Cenab-ı Hak meleklere, insanı yeryüzünde hâlife (diğer mahlukat üzerinde kumandan) olarak yaratacağını söyleyince, onlar  “Oradaki nizamı bozacak ve yeryüzünü  kana bulayacak bir mahlûk mu yaratacaksın?..  Halbuki biz SANA devamlı HAMD  ve İBADET  yapıp, SÜBHÂNALLAH deyip SENİ  tenzih etmekteyiz!” dediler. Cenab-ı Hak da “Ben sizin bilmediklerinizi bilirim” buyurdu. (Bakara Suresi, 2/30)

Melekler bunları nasıl bilmiş olabilirler? Belki Levh-i Mahfuz’da görmüş olabilirler. Ayrıca yeryüzü ateş halinde iken, ateşten yaratılmış cinler daha önce  şuurlu, idrakli, iştiha, şehvet, gazap, kin gibi duygulara sahip olmaları itibariyle yaptıkları iş ve icraatlarından, bunları çıkarmış olabilirler. Sonra da insanın fıtratını okuyarak bunları yapabilecek bir potansiyeli fark edip söylemiş olabilir. Arslanın pençesine bakıp yırtıcı olduğunu anlamak gibi… Daha cennette iken imtihan başlıyor. “Şu ağaca yaklaşmayın” îkazına rağmen, şeytanın ayaklarını kaydırmasıyla, yer yüzüne indirildiler. Ama program devam ediyor. Her şeye rağmen, Hz. Adem ilk insan olarak kendisine peygamberlik ve suhuf veriliyor... Çünkü insanda potansiyel olarak çok güzel istidat ve kabiliyetler ayrıca muzır madenler hükmünde duygular da var. Zaten imtihan…  Bütün bunlar bir imtihana tâbi tutulmak… Yani nimetler âlemi cennetten mihnetler diyarı dünyaya bunun için gönderiliyor. Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, “Bu gönderilişin hikmeti tavziftir. Öyle bir vazife ile memur edilerek gönderilmiştir ki, insanın bütün manevî terakkilerinin ve bütün istidatlarının inkişafı, ge

Bu haberler de ilginizi çekebilir