[Kadir Gürcan] Utopia, Nostalgia ve Crisis

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Aralık 13 2021
Türkiye'de muhafazakar kesim, tarihi duygusallığı biraz fazla abartıyor. Geçtiğimiz yüz senede, yeni bir devlet-i aliye beklentisi, zamanın realiteleri ile yüzleşmenin önündeki en büyük engellerden biri oldu.
KADİR GÜRCAN 

Halbuki ne güzel başlamıştı değil mi? Sayın Cumhurbaşkanı'nın Ortadoğu Gezisi'ni Sultan Selim'in Doğu Seferleri havasına sokmak için gösterdiği gayret, havalimanında, gazetecilere dağıtılan, sazan sorulara verilen cevaplarla daha bir cazibe daha bir nostalji kazanıvermişti. Aman o ne cilveleşmeler! Aman o ne gerdan kırmalar! Aman o ne nazlanmalar! Herşeye önceden çalışıldığı ve soruların önceden dağıtıldığı hissi vermek kimsenin umurunda değildi. Saray Has Odasında VIP mazhariyetine nail olmak vazgeçilir konforlardan değil doğrusu. Kıskanmadım desem, yalan olur!

Ortadoğu'ya yapılan bu gezi aslında, son iki on yılın faturası. İkinci bir devlet-i aliye ütopyasının ilk belirtileri olarak okunan, Suriye, Irak, Libya, Kıbrıs ve en son Azarbeycan üzerinden Ermenistan çıkartması tamamiyle başarısızlıkla sonuçlandı. Akdeniz'i Türk Deniz'i haline getirmeye pek hevesli papyonlu Barbaros'un pili çabuk tükendi. Ukrayna'ya yapılacak silah satışı ile alakalı gelişmeler Putin'in merhametine kalmış durumda. Meselenin daha önce Rusya'dan geri gönderilen, domates, patates ve narenciye'nin uğradığı iade akibetine dönmesi her an mümkün

İmparatorluk devrinin kapandığını en son bizim Saray ve Putin anlayacak. Hala oturup kalkıp, biri Çarlık Rusya dönemini, diğeri de yeni bir Osmanlı Rüyası ütopyasının peşinde ülkelerini perişan ediyorlar. Bu son söylediğimi boş hayale, bizzat havuz medyasının en seviyesiz ve kalifiyesizlerinden biri, Saray siparişi olduğu her halinden belli yazısında  “İmparatorluk zekasının merkezi Türkiye!” başlığı ile çanak tutuyor.

Durduk yerde Ortadoğu Seferleri de nereden çıktı? Daha geçen hafta Katar ve Birleşik Arap Emirliklerinden gelen misafirler, ekonomik çöküşün can simitleri olarak ağırlanmışlardı. Adamlar daha ülkelerine dönmeden, arkalarından bölgeye damlamak, siyasi nezaket ve devlet-i aliyye onurunu zedeleme açışından pek şık durmadı. Tamam yahu! İstediğinizi

Bu haberler de ilginizi çekebilir