Kalbimiz niçin ve nasıl kararır?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Kasım 2 2018
Samanyoluhaber.com yazarı İlahiyatçı Dr. Ali Demirel cuma yazısında 'İmanın' nasıl muhafaza edileceğini anlattı
Dr. Ali Demirel - Samanyoluhaber.com 

Müslüman olduğumuzu ifade ederken “Müslümanım elhamdülillah” deriz. Bu hafta bu söz üzerinden bir iman yolculuğuna çıkıp birkaç hakikat üzerinde durmak istiyoruz.
Müslüman, iman ile girdiği yolda sapma göstermeden ilerleyebilmek için o yolun gereklerini yerine getirmekle yükümlü olduğunu kabul eder ve asla yol değiştirmeyi düşünmez. Bunun için o, de iki ana esası özenle dikkate almak zorundadır.

Birincisi, Allah’ın Kur’an ve Peygamber Efendimiz (s.a.s.) vasıtasıyla bildirdiği, aynı zamanda Efendimiz’in yaşayarak gösterip topluma yerleştirdiği dini, hayatına uygulamak. 
İkincisi, Allah’ın kâinattaki işleyişi düzenlemek için koyduğu kanunları -Kur’an’da bu kanunlar için sünnetullah kavramı kullanılır- keşfedip onlara uygun plan ve programlar gerçekleştirerek başarılı olmak. 

Birinci şıktaki yükümlülükler, yani günahlardan kaçınıp ibadetleri yerine getirerek Allah’ın emrettiği çizgide yürümek, imanın bir ağaç gibi serpilip gelişmesi ve mümin kulun adeta miraç ediyormuşçasına kalbinin derinliklerinde Rabbinin yakınlığını hissetmesi için elzemdir. 

İkinci şıkta yer alan yükümlülükler ise Allah’ın, ilim, irade ve kudretinin tecellileri ile vücut bulmuş olan kâinattaki sistemi anlayıp ona göre yaşayarak sistemin semerelerini toplamak ve sonra da bin bir şükürle yeniden kâinatın Rabbine teslimiyetini arz etmek için mutlaka izlenmesi gereken bir yoldur.

Takva dairesinde yaşa!

İşte bu noktada her şeyi kökünden kurutan “tek adım” ilk tercih noktasında inkâra sapmaktır. Böyle bir seçimle yol olarak küfür seçilmiş olur. Küfrün karanlıklarından imanın aydınlığına doğru atılacak her adım makbuldür. Şimdi tam da burada, iman ile aydınlanmış kalplerin adeta guruba yakalanmışçasına kararması ve zihinlerinin bulanmasına sebep olan bazı adımlara temas edelim. 

<

Bu haberler de ilginizi çekebilir