Kamalak'tan Hocaefendi çıkışı!

'Milli İttifak' liderlerinden Mustafa Kamalak, Hidayet Karaca ve 62 polis hakkında tahliye kararı veren hakimlerin tutuklanmasına ilişkin, "Hakimi kararından dolayı tutuklamak kararı kabul edilemez. Hukuku hakkı savunmak ne zamandan beri 'paralelci olmak' oldu" dedi.

Kamalak'tan Hocaefendi çıkışı!

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin silahterör örgütü kurmakla suçlanmasına da değinen Kamalak, "Yahu Allah aşkına Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, Allah rızası için söyleyin hepinize soruyorum, bugüne kadar eline silah aldığına inanıyor musunuz? Buna inanılır mı? Askerde diyeceğim tam olarak bilemiyorum ama askerde bile eline almamıştır belki" diye konuştu. 
Milli İttifak liderleri Mustafa Kamalak ile Mustafa Destici, medya temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. Şişli'deki Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirilen yemekli programa Zaman Gazetesi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kamış, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Samanyolu Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar, Gazeteci Yazar Tarık Toros, Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş, Rota Haber Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, Gazeteci Yazar Ahmet Hakan, Vahdet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yener Dönmez, Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Akit Gazetesi'nin sahibi Mustafa Karahasanoğlu ve birçok basın mensubu katıldı. Liderler gündeme dair önemli konularda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"HAKİMLERİN KARARINDAN DOLAYI TUTUKLANMASINI ASLA KABUL EDİLEMEZ"

Aynı zamanda hukukçu olan Prof Dr. Mustafa Kamalak, Hidayet Karaca ve 62 polis hakkında tahliye kararı veren hakimlerin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Hukuka göre insanların tutuklanmasını gerektiren durumların belli olduğuna dikkat çeken Kamalak, "Mevcut iktidarın çıkarttığı 5271 CMK'ya göre hangi hallerde insanların tutuklanması gerektiği bildirilmiş. 100 ve 101.maddelerine göre bir kişinin adresi belli değil ise, serseri bir hayat yaşıyorsa ve kaçma ihtimali varsa tutuklanabilir. Hakim savcı tutukluyorsun, bunların kaçma ihtimali mi var? Tutuklama bir baskı aracı olarak kullanılmamalı. Hakimi kararından dolayı tutuklamak kararı kabul edilemez. Hukuku hakkı savunmak ne zamandan beri 'paralelci olmak' oldu." şeklinde konuştu. Kamalak, tutuklamalarla korku dehşeti saçıldığı beyanında bulundu.

"HOCAEFENDİ'NİN SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK SUÇLANMASI KOMİK" 

Kamalak, gazetecilere Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili de soru yöneltti. Her gün Hocaefendi'ye yönelik iddiaları dile getiren gazetece temsilcilerinin de bulunduğu toplantıda, Kamalak'ın, "Elinizi vicdanınıza koyun,Fethullah Gülen Hocaefendi'ye silahlı terör örgütü lideri kim diyebilir? Buna inanılır mı?" sorusuna kimsenin sesinin çıkmaması dikkat çekti. Kamalak, Hocaefendi'nin askerden sonra belki askerde bile eline silah değdiğine inanmadığını söyledi.

"AÇIĞA ALINAN VE ZORUNLU EMEKLİYE SEVK EDİLEN POLİSLERİN HAKKI GASP EDİLDİ" 

İktidar tarafından zorla emekliye sevk edilerek meslekleri ellerinden alınan polislerin durumuna yönelik konuşan Destici, "Paralelci yaftasıyla 3 bin 500 polisimiz, 1.sınıf emniyet müdürümüz tasfiye ediliyor. Allah'tan korkmak lazım, bunların hepsine paralelci iftirası atarak tasfiye etmek, bunların aileleri var çocukları var. Bunların içinde ülkücü, milliyetçi, Menzil ve İsmailağa cemaatinden vs her türden insan var. Sırf verdiğiniz yanlış kararı toplumu inandırmak için veya taraftar edinmek için 3 bin 500'ünüde emekli ediyorsun. Açıklasınlar bakim bu isimleri tek tek. Bunlar kimmiş." ifadelerini kullandı. 28 Şubat ta ve 80 darbesinde nasıl hak ihlalleri gündeme geldiyse şimdide onlar oluyor diyen Destici, "Biz 12 Eylül referandumunda bu ihlaller son bulsun diye oy verdik. Burada da hak gaspları var ve mutlaka bu gaspların iadesi yapılacaktır." şeklinde konuştu.

Çözüm sürecine ilişkin bir soruyu cevaplandıran Mustafa Destici, süreçte AK Parti'nin bir idaresinden bahsedilemeyeceğini söyledi. Destici, sürecin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesiyle başladığını, gelinen noktanın da tamamen onun bilgisi dahilinde ve inisiyatifiyle yürütüldüğünü dile getirdi. Erdoğan'ın 5 yıl önce Irak'ın kuzeyinde bir oldu bittiye izin vermeyecekleri yönünde açıklaması olduğunu hatırlatan Destici, daha sonra Barzani'nin kırmızı halı ile karşılandığını ifade etti. Erdoğan'ın aynı şeyleri şimdi de Suriye'nin kuzeyi için söylediğini belirten Destici, "Seçimden sonra muhtemelen Apo serbest bırakılırsa o, Suriye'deki bölgesel yönetimin başına geçecek. Herhalde onu kırmızı halıyla karşılayabiliriz böyle bir ihtimal var. Ya da Salih Müslim mi olur, başka biri mi olur, herhalde öyle bir fotoğrafın alt yapısı hazırlanıyor gibi bir düşüncenin içerisindeyim. Çözüm sürecinin çözüm olmadığını, PKK'yı güçlendirdiğini hep birlikte gördük." diye konuştu. 

Bireysel hak ve özgürlüklerin pazarlık konusu yapılamayacağının altını çizen Destici, bunları sonuna kadar vermekten yana olduklarını açıkladı. Destici, bu konudaki sınırlarının devletin varlığı ve bütünlüğü olduğunu beyan etti. Herkesin birinci sınıf vatandaş olduğunu dile getiren Mustafa Destici, devletin birliği içerisinde bütün hakları vereceklerini söyledi. Çözüm sürecine ilişkin görüşlerini açıklayan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da temel hakların pazarlık konusu yapılamayacağını ancak devletin de zaafa uğratılmaması gerektiğini vurguladı. Kamalak, hükümetin günün birinde başka konularda olduğu gibi 'safmışız, aldatılmışız' diyeceğine inandığını kaydetti. 

CİHAN
<< Önceki Haber Kamalak'tan Hocaefendi çıkışı! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER