Kanserde kaygıyı bilgi eksikliği artırıyor!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Şubat 4 2016
Kanser hastalarında psikiyatrik hastalıkların yüksek oranda görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, tedavi sürecinde psikolojik desteğin önemini vurguladı. Haftalık grup terapisi gibi organizasyonların yalnızlık duygusunu engelleyebileceğini belirten Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, "Bu kişiler birbirlerine destek olabilirler. Bu etkinliklerde yanlış bilinenlerin de düzeltilmesi sağlanır. Kanserde ve diğer birçok hastalıkta kaygıyı artıran bilgi eksikliğidir." dedi.
Kanser hastalarında psikiyatrik hastalıkların yüksek oranda görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, tedavi sürecinde psikolojik desteğin önemini vurguladı. Haftalık grup terapisi gibi organizasyonların yalnızlık duygusunu engelleyebileceğini belirten Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, "Bu kişiler birbirlerine destek olabilirler. Bu etkinliklerde yanlış bilinenlerin de düzeltilmesi sağlanır. Kanserde ve diğer birçok hastalıkta kaygıyı artıran bilgi eksikliğidir." dedi.

Kanserin pek çok psikiyatrik hastalığa zemin hazırladığını belirterek tedavi sürecinde psikolojik desteğin önemli olduğunu söyleyen Üsküdar Üniversitesi Npfeneryolu Polikliniği'nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, şunları dile getirdi:
"Kanser tanısı kişide huzursuzluk uyandırır, karamsarlığa sevk eder. Çünkü kanser, acı çekmek, bedenin şekil değiştirmesi, hayat kalitesinin bozulması ve beklenen yaşam süresinin kısalmasıyla ilişkilendirilir. Cerrahi müdahaleler dış görünüşte değişikliklere neden olacaktır. Kemoterapi ve radyoterapi de hem dış görünüşü değiştirecek hem de özellikle kemoterapi uygulamaları sırasında bulantı, kusma, saç dökülmesi ve yorgunluk gibi yan etkilerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.

YAKINLARIYLA KONUŞMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORLAR!
Kanser hastalarında psikiyatrik hastalıklar yüksek oranda görülmektedir. Hastalık doğası gereği psikiyatrik hastalıklara zemin hazırlar. Hastalar bu tanıyı yakınlarıyla rahatça konuşmakta güçlük çekerler. Özellikle genç hastalarda beklenen yaşam süresinin kısalmış olmasını kabullenmek güçtür. Kanserin tekrar etmesi korkusu ya da çocuklarının büyüdüğünü görecek kadar yaşayamamak korkusu olabilir. Hastalığın tekrar etmesi, ağrılı bir seyirle ilişkilidir ve artık tablonun düzelmeyeceği düşüncesini tetikleyebilir.

SUÇLULUK DUYGUSU HİSSEDİLEBİLİR
Bazı kanser tipleri yaşam tarzıyla ilişkili olabilir. Sigara içmenin akciğer ve mesane kanseriyle ilişkisi iyi bilinir. Yoğun alkol tüketimi ağız içi ve yemek borusu kanserleri, karaciğer kanser

Bu haberler de ilginizi çekebilir