'Karne öğrencin derslerdeki performansını yansıtan bir belgedir'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ocak 26 2016
2015-2016 eğitim öğretim yılı 1. dönemi, 22 Ocak Cuma günü 18 milyon öğrencinin karne almasıyla sona erdi. Rehberlik (PDR) Uzmanı ve Bireysel ve Aile Terapi Derneği Başkanı Emine Özdemir, karne döneminde velilere ve öğrencilere yönelik çeşitli bilgilendirmelerde bulunarak; "Alınacak karneye farklı anlamlar yüklenmemesi gerekir. Karne sadece öğrencinin derslerle ilgili performansını yansıtan bir belgedir." dedi.
2015-2016 eğitim öğretim yılı 1. dönemi, 22 Ocak Cuma günü 18 milyon öğrencinin karne almasıyla sona erdi. Rehberlik (PDR) Uzmanı ve Bireysel ve Aile Terapi Derneği Başkanı Emine Özdemir, karne döneminde velilere ve öğrencilere yönelik çeşitli bilgilendirmelerde bulunarak; "Alınacak karneye farklı anlamlar yüklenmemesi gerekir. Karne sadece öğrencinin derslerle ilgili performansını yansıtan bir belgedir." dedi.

Rehberlik (PDR) Uzmanı ve Bireysel ve Aile Terapi Derneği Başkanı Emine Özdemir; velilerin beklentisiyle örtüşmeyen karnenin, evde huzursuzluğa ve çocuk ile ebeveyn arasında çatışmaya sebebiyet verebileceğine işaret ederek, karnedeki ders notlarının öğrencinin sadece ders bilgisini ve performansını gösterdiğini hatırlattı. Velilere ve öğrencilere bu süreci nasıl değerlendirmeleri gerektiği konusunda ipuçları verdi.

ÖĞRENCİLERİ BAŞARILI VEYA BAŞARISIZ DİYE AYIRMAK DOĞRU DEĞİL

Öğrencilerin veya kişilerin 'başarılı-başarısız' diye ayırmanın doğru olmadığını ifade eden Özdemir, "Maalesef, bizim en büyük yanılgılarımızdan biri, öğrencileri veya kişileri performansına göre başarılı-başarısız veya çalışkan-tembel diye ikiye ayırmak ve bireyleri bu iki kutbun içine hapsetmeye çalışmak. Oysa bu gerçekçi olmayan, insan fıtratı ile bağdaşmayan yanılgılı bir düşüncedir. Bu mantıkla yaklaşırsak; başarılı bir kişinin, geçmişinde ve geleceğinde hiç 'başarısızlık' yapmaması gerekir. Öte yandan, başarısız bir kişinin de geçmişinde ve geleceğinde hiç 'başarı' göstermemesi gerekir. Bu da gerçekçi bir düşünce değildir. Çünkü hiçbir insan tamamen başarılı veya tamamen başarısız değildir. Bu yüzden başarılı-başarısız, çalışkan-tembel gibi etiketlemelerden kaçınmak gerekir. Bunun yerine kişiyi sergilediği performansın düzeyine göre değerlendirmek daha doğru olur. Örneğin 'Ahmet, genelde başarılı performansları daha çok olan ama arada bir başarısızlık da yapan biridir veya Fatma, başarılı performansları genelde az olan ama bazen başarı da sergileyen biridir' şeklinde tanımlamak gerçekçi bir tanımlama ol

Bu haberler de ilginizi çekebilir