Katılım bankalarını bekleyen büyük tehlike

⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cuma, Haziran 24 2016

AKP yıllarca ‘Faiz sıfırlanacak’ ve ‘faiz lobisiyle mücadele edeceğiz’ dedi, durdu. Ancak gelinen noktaya bakacak olursak; hamasi söylemler dışında dişe dokunur bir şey yapılmadı.

Katılım bankalarını bekleyen büyük tehlike

Örnek mi? AKP iktidarı boyunca katılım bankacılığının payı sadece %2’ten %5’e yükselmiş durumda…

Ülkenin en büyük katılım bankası olan Bank Asya, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından Erdoğan tarafından hedefe konuldu. Aylarca yalan-yanlış haber ve söylemlerle Türkiye’nin en kurumsal katılım bankasına saldırıldı.

Hemen ardından da düzmece haber ve raporlar gerekçe gösterilerek Mayıs 2015’te bankaya el konuldu. TMSF Bank Asya’ya ‘mâli sisteme zarar verebileceği’ endişesini gerekçe göstererek el koymuştu. Son 1 senedir sisteme zarar vermediği anlaşılan Bank Asya’yı yarın satışa çıkarıyor.

Ancak bu süreçten sadece Bank Asya değil, tüm sektör büyük zarar gördü. Katılım bankacılığının bankacılık sektöründeki payı yüzde 5.5 seviyesinden 5.1 seviyesine geriledi.

Her yıl ortalama yüzde 30 büyüyen sektör yaşanan bu karalama kampanyası yüzünden ritmini kaybetti.

Öte yandan Türk katılım bankacılığı sektörü son dönemde çok önemli bir sorunla daha karşı karşıya…

Bank Asya’dan sonra liderlik koltuğuna oturan Kuveyt Türk katılım bankası ABD Federal makamları tarafından yürütülen çok önemli bir soruşturmada geçiyor. Kuveyt Türk yönetimi terör örgütü IŞİD’e para transferine aracılık etmekle suçlanıyor. Bankanın 50 milyar dolar tazminat cezası ödeyebileceği ifade ediliyor.

Eğer iddialar doğru ise ve Kuveyt Türk bir takım yaptırımlara maruz kalırsa bu durum Türkiye’de katılım bankacılığı sektöründe yeni bir depreme yol açabilir.

İhlas Finans’ın kötü yönetim sonucu batmasının yarattığı tramvayı atlatmak ta