KESK sözcüsü Yılmaz: İktidar hesapları nedeniyle ülkemiz kan gölüne döndü
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cumartesi, Şubat 20 2016
KESK Balıkesir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İsmail Yılmaz, Ankara ve Diyarbkır'da meydana bombalı terör saldırılarını kınadıklarını belirterek, "Savaş ve mezhepçiliğe dayalı dış politikalar ve iktidar hesapları nedeniyle ülkemiz kan gölüne döndü. Yüzlerce insanımızı kaybettik, hala bir tek bakan, bir tek yetkili istifa etmedi. Hükümet hala bir güvenlik zafiyeti olmadığını iddia edebiliyor." dedi.
KESK Balıkesir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İsmail Yılmaz, Ankara ve Diyarbkır'da meydana bombalı terör saldırılarını kınadıklarını belirterek, "Savaş ve mezhepçiliğe dayalı dış politikalar ve iktidar hesapları nedeniyle ülkemiz kan gölüne döndü. Yüzlerce insanımızı kaybettik, hala bir tek bakan, bir tek yetkili istifa etmedi. Hükümet hala bir güvenlik zafiyeti olmadığını iddia edebiliyor." dedi.
Yılmaz, 17 Şubat 2016 tarihinde Ankara'da, 18 Şubat'ta ise Diyarbakır'daki saldırıları şiddetle protesto ederek kınadıklarını bildirdi. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifa dileğinde bulundu. Yaptığı açıklamada, "Suruç, Diyarbakır, Adana, 10 Ekim ve 17 Şubat Ankara bombalamaları ve katliamları takip eden, birbirini besleyen, aynı amaca hizmet eden nitelikte saldırılardır. Her ne hikmetse hepsi hakkında hızla gizlilik kararları alındı. Basına haber yasağı koyuldu ve tıpkı saldırılar gibi dosyaları da karanlıkta bırakıldı. Sivil siyasetçilerin, sendika yöneticileri ve üyelerinin, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin attığı her adımı, sarf ettiği her sözcüğü, gittiği her yeri takip eden devlet, burnunun dibindeki cephanelikleri, canlı bombacıları, patlamaya hazır araçları göremiyor, engellemiyor." şeklinde konuştu. Katliamları kınayan ve protesto edenler için hızla soruşturmalar açıldığını ve çeşitli cezalar verildiğini söyleyen İsmail Yılmaz, "Daha yakın zamanda Barış, Emek ve Demokrasi mitingi katliamla engellenmiş, 101 canını kaybetmiş bir konfederasyon olarak yaşamını yitirenlerin yakınlarının acılarını derinden hissediyor, yaralıların durumunu çok iyi anlıyoruz. Amacımız, ne acıları yarıştırmak ne de hükümeti eleştirmek için fırsata dönüştürmektir. Bunu vicdansızlık, ahlâksızlık ve siyasi ilkesizlik olarak görürüz ancak hükümetin hala da göz göre göre katliam zeminini devam ettirmesine, aynı politikalarda ısrar etmesine, acılar üzerinden toplumsal kutuplaşma ve nefret duyguları yaratmasına göz yumamayız, çünkü giden, yiten bizleriz. Artık yeter demek zorundayız. Bir
Yılmaz, 17 Şubat 2016 tarihinde Ankara'da, 18 Şubat'ta ise Diyarbakır'daki saldırıları şiddetle protesto ederek kınadıklarını bildirdi. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifa dileğinde bulundu. Yaptığı açıklamada, "Suruç, Diyarbakır, Adana, 10 Ekim ve 17 Şubat Ankara bombalamaları ve katliamları takip eden, birbirini besleyen, aynı amaca hizmet eden nitelikte saldırılardır. Her ne hikmetse hepsi hakkında hızla gizlilik kararları alındı. Basına haber yasağı koyuldu ve tıpkı saldırılar gibi dosyaları da karanlıkta bırakıldı. Sivil siyasetçilerin, sendika yöneticileri ve üyelerinin, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin attığı her adımı, sarf ettiği her sözcüğü, gittiği her yeri takip eden devlet, burnunun dibindeki cephanelikleri, canlı bombacıları, patlamaya hazır araçları göremiyor, engellemiyor." şeklinde konuştu. Katliamları kınayan ve protesto edenler için hızla soruşturmalar açıldığını ve çeşitli cezalar verildiğini söyleyen İsmail Yılmaz, "Daha yakın zamanda Barış, Emek ve Demokrasi mitingi katliamla engellenmiş, 101 canını kaybetmiş bir konfederasyon olarak yaşamını yitirenlerin yakınlarının acılarını derinden hissediyor, yaralıların durumunu çok iyi anlıyoruz. Amacımız, ne acıları yarıştırmak ne de hükümeti eleştirmek için fırsata dönüştürmektir. Bunu vicdansızlık, ahlâksızlık ve siyasi ilkesizlik olarak görürüz ancak hükümetin hala da göz göre göre katliam zeminini devam ettirmesine, aynı politikalarda ısrar etmesine, acılar üzerinden toplumsal kutuplaşma ve nefret duyguları yaratmasına göz yumamayız, çünkü giden, yiten bizleriz. Artık yeter demek zorundayız. Bir
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Başsavcılıktan Sadettin Saran'ın ikinci testi hakkında açıklama2.Almanya kara kara düşünüyor: 120 bin kamyon/TIR şoförü açığı var!3.Erden Timur tutuklandı!4.Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Habertürk eski GYY Veyis Ateş tutuklandı5.M. Ertuğrul İncekul'dan yeni kitap: Tutsak Zamanlar
6.İBB İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı7.Fatih Altaylı hakkında tahliye kararı8.Türk askeri Gazze'ye gidecek mi? Trump: Netanyahu ile Türkiye’yi görüşeceğiz9.Erden Timur için tutuklama talebi10.Kenya’da gözaltına alınan eğitimci Mustafa Güngör, günler sonra serbest bırakıldı

ABDULLAH AYMAZ

ORHAN KESKİN

ARİF ASALIOĞLU

KADİR GÜRCAN

ŞERİF ALİ TEKALAN
ÇOK OKUNAN HABERLER







