Kıbrıslı akademisyenlerden 'Maraş' yorumu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Temmuz 26 2021
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki günlük Kuzey Kıbrıs ziyareti sırasında Kapalı Maraş bölgesinin yüzde 3,5'inin askeri statüden çıkarılarak mülk sahiplerine dağıtılacağına dair açıklamasının yankıları sürüyor.
Kıbrıslı Türk akademisyenler Kapalı Maraş’a yönelik süreci “çıkmaz sokak” olarak tanımlıyor. Yeni Düzen’e konuşan akademisyen Prof. Dr. Yücel Vural konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Maraş ile ilgili kararların tek taraflı alınamayacağını, bunun ancak BM ile istişare içinde yapılabileceğini ifade etti. Bu konuda ısrarcı olunmasının Türkiye’yi uluslararası toplumla çatışmaya sokacağını söyleyen Vural, BM’nin konuyla ilgili atacağı adımların da önemli olduğunu vurguladı.

Bir diğer akademisyen Yrd. Doç. Dr. Umut Bozkurt ise BM Güvenlik Konseyi’nin bu konudaki tavrının baştan beri değişmediğini, kınamanın beklenen bir karar olduğunu kaydetti. Türkiye’nin konuyla ilgili adımlarını riskli bulduğunu da aktaran Bozkurt, geri adım atılmaması halinde müzakerelerin çıkmaza gireceğinin altını çizdi.

Öte yandan DAÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, bu kararı Türkiye hakkında AİHM’de açılacak mal davalarına karşı bir önlem olarak değerlendirdi. Bahsi geçen kararın Kıbrıslı Rum yetkililere karşı yapılmış bir misilleme olarak da yorumlanabileceğini aktaran Sözen, Türkiye’nin Maraş açılımıyla Kıbrıs Rum toplumunun müzakerelerdeki tavırlarına misilleme yaptığı görüşünü belirtti.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı İpek Borman ise BM Güvenlik Konseyi'nin kapalı Maraş'la ilgili yaptığı açıklamanın “malumun ilamı” olduğunu ve bilinen, beklenen bir sonuç olduğunu ifade etti.

 Akademisyen Prof. Dr. Yücel Vural, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülke olan Türkiye’nin, BM kararlarına aykırı hareket etmesinin çok yanlış olduğunu dile getirdi. Vural sözlerine şöyle devam etti:

“BM’nin 550 ve 789 numaralı kararlarına göre Kapalı Maraş bölgesi ancak BM yönetiminde açılabilir ve mülk iadesi de yine BM kararları çerçevesinde yapılmalıdır. BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 no’lu kararları nede

Bu haberler de ilginizi çekebilir