Kimlik değil karakter üzerine
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cuma, Haziran 13 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Cuma Karaman, yeni köşe yazısını okurları için 'Kimlik değil karakter üzerine' başlığı ile kaleme aldı.

Toplumları bir arada tutan şey sadece anayasa, bayrak ya da ortak semboller değildir. Daha derin ve daha kırılgan bir bağ vardır: güven. Bu güvenin temeli ise kimlikler, ideolojiler ya da etiketler değil; insanın karakteri ve ahlaki tutarlılığıdır.
Bugün Türkiye’de, özellikle siyasal İslamcılar ve laik Kemalistler arasında sıkışmış bir kutuplaşma atmosferi yaşanıyor. Herkes “tarafını” belli etmek zorundaymış gibi hissediyor. Ama esas sorun burada başlıyor: Taraflar değişiyor, ama ilkesizlik ortak kalıyor. Kimlikler üzerinden yapılan siyaset, çoğu zaman ahlaki ilkeleri bastırıyor; vicdanın yerini çıkar, sadakatin yerini aidiyet alıyor.
Kimlikler Perde, Davranış Ayna
Siyasal İslamcılar bir dönem ahlak ve maneviyat söylemiyle halktan destek aldı; laik Kemalistler ise akıl, bilim ve modernleşme iddiasıyla sahnedeydi. Ne yazık ki her iki kesim de zamanla iktidara yakınlaştıkça, savundukları değerlerden uzaklaştılar. Dindarlık görüntüsüyle kurulan çıkar ilişkileri, ya da modernlik kisvesi altında yürütülen dayatmalar, toplumun güvenini zedeledi.
Artık şu gerçeği görmemiz gerekiyor: İnsanları kimlikleriyle değil, davranışlarıyla değerlendirmeliyiz. Bir kişinin başörtüsü takması, hac ziyareti yapması ya da ramazanda iftar vermesi onu otomatik olarak erdemli yapmaz. Aynı şekilde takım elbise giymesi, seküler görünmesi ya da Atatürk posteri taşıması da ahlaki üstünlük sağlamaz.
Güvenin Yeni Ölçüsü
Gerçek güven, bir insanın hak yememesi, yalan söylememesi, adaletten sapmaması ve zulme sessiz kalmamasıyla ölçülür. Bu evrensel bir ölçüdür; dini, ideolojisi ya da dünya görüşü ne olursa olsun herkes için geçerli olmalıdır.
O yüzden bugünün sorusu şudur: “Sen kimlerdensin?” değil; “Sen nasıl birisin?”
Yeni nesillerin önünde çok önemli bir sorumluluk var: Güveni sloganda değil, davranışta aramak. Ahlaklı, adil ve tutarlı insanların yanında durmak. Kimliklerin arkasına saklanan sahte güven ortam
Bugün Türkiye’de, özellikle siyasal İslamcılar ve laik Kemalistler arasında sıkışmış bir kutuplaşma atmosferi yaşanıyor. Herkes “tarafını” belli etmek zorundaymış gibi hissediyor. Ama esas sorun burada başlıyor: Taraflar değişiyor, ama ilkesizlik ortak kalıyor. Kimlikler üzerinden yapılan siyaset, çoğu zaman ahlaki ilkeleri bastırıyor; vicdanın yerini çıkar, sadakatin yerini aidiyet alıyor.
Kimlikler Perde, Davranış Ayna
Siyasal İslamcılar bir dönem ahlak ve maneviyat söylemiyle halktan destek aldı; laik Kemalistler ise akıl, bilim ve modernleşme iddiasıyla sahnedeydi. Ne yazık ki her iki kesim de zamanla iktidara yakınlaştıkça, savundukları değerlerden uzaklaştılar. Dindarlık görüntüsüyle kurulan çıkar ilişkileri, ya da modernlik kisvesi altında yürütülen dayatmalar, toplumun güvenini zedeledi.
Artık şu gerçeği görmemiz gerekiyor: İnsanları kimlikleriyle değil, davranışlarıyla değerlendirmeliyiz. Bir kişinin başörtüsü takması, hac ziyareti yapması ya da ramazanda iftar vermesi onu otomatik olarak erdemli yapmaz. Aynı şekilde takım elbise giymesi, seküler görünmesi ya da Atatürk posteri taşıması da ahlaki üstünlük sağlamaz.
Güvenin Yeni Ölçüsü
Gerçek güven, bir insanın hak yememesi, yalan söylememesi, adaletten sapmaması ve zulme sessiz kalmamasıyla ölçülür. Bu evrensel bir ölçüdür; dini, ideolojisi ya da dünya görüşü ne olursa olsun herkes için geçerli olmalıdır.
O yüzden bugünün sorusu şudur: “Sen kimlerdensin?” değil; “Sen nasıl birisin?”
Yeni nesillerin önünde çok önemli bir sorumluluk var: Güveni sloganda değil, davranışta aramak. Ahlaklı, adil ve tutarlı insanların yanında durmak. Kimliklerin arkasına saklanan sahte güven ortam
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Depremde yaptığı binada 51 kişi ölen utanmaz müteahhit: "TOKİ projelerine devam ediyorum"2.Merz ABD konusunda uyardı: 'Kötü dönüşüme hazır olun'3.Danışma şartı getirdi: Trump, Fed Başkanlığı için aklındaki iki ismi açıkladı4.Bir aileyi yok eden o ilacın kullanılmasına nihayet düzenleme getirildi!5.TMSF, Habertürk TV'nin satıldığı iddialarına açıklık getirdi

Hüseyin Yağmur
Esra Büyükcombak

Numan Yılmaz

Prof. Dr.

Hüseyin Odabaşı
ÇOK OKUNAN HABERLER

Depremde yaptığı binada 51 kişi ölen utanmaz mütea...

Merz ABD konusunda uyardı: 'Kötü dönüşüme hazır ol...

Danışma şartı getirdi: Trump, Fed Başkanlığı için ...

Bir aileyi yok eden o ilacın kullanılmasına nihaye...

TMSF, Habertürk TV'nin satıldığı iddialarına açıkl...


