Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde dün akşam vefat eden Nur cematinin önemli isimlerinden Mehmet Kırkıncı Hocaefendi'nin (88) cenazesi, Erzurum Asri Mezarlık'taki aile kabristanında toprağa verilecek. Kırkıncı Hocaefendi, 53 yaşında vefat eden babası Musa Kırkıncı'nın yanına defnedilecek.

Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mehmet Kırkıncı Hocaefendi, bir süredir akciğer ve böbreklerindeki sorunlar nedeniyle Yakutiye Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları servisinde yatarak tedavi görüyordu. Son bir aydır da Hocaefendi, yoğun bakımda tedavi görüyordu. Hocaefendi, zatürreye bağlı solunum yetmezliği sonucu dün akşam saatlerinde vefat etmişti.

Kırkıncı Hocaefendi'nin vefat haberinin duyulmasının ardından sevenleri hastaneye ve merkez Yakutiye ilçesi Gülahmet Caddesi'ndeki dergah binasına taziye için akın etti. Hocaefendi'nin naaşı hastane morguna kaldırıldı. Cenazesi, cuma günü Narmanlı Camii'nde öğle vakti kılınacak öğle namazının ardından Asri Mezarlık'taki aile kabristanında toprağa verilecek. Hocaefendi'nin 1988 yılında 53 yaşında vefat eden babası Musa Kırkıncı'nın yanında defnedilecek.

Cenazeye çok sayıda vatandaşın ve siyasetçinin katılması bekleniyor. Cenaze nedeniyle Erzurum Büyükşehir Belediyesi temizlik ekipleri, dergah önünde hummalı temizlik çalışması başlattı.

TANIYANLAR ONU ANLATTI

Hocaefendi'nin arkadaşlarından Eşref Hoca, "Alim idi. Bediüzzaman içinde kolu idi, benim de kardeşim gibiydi, birbirimizi severdik. Bediüzzaman nasıl dine hizmet ediyor o da aynı idi, dine hizmet etti. Allah bizi hak yoldan şaşırmasın. İnşallah Cenab-ı Allah onu da affetsin bizi de affetsin." şeklinde konuştu.

Hocaefendi'nin 20 yıllık komşusu Muzaffer Ayçil, "Benim kapım komşum. İyi adam idi. Allah rahmet etsin. Sabahtan sabaha gelir beni sorardı, nasılsın iyisin. En son 10-15 gün önce hastanede kendisini ziyaret ettim ama konuşamadık." dedi.

MEHMET KIRKINCI HOCAEFENDİ

Din adamı, yazar, Nur cemaatinin önde gelen isimlerinden ve Nur cemaatinin Erzurum kolunun önderidir. 1928 yılında, Erzurum merkeze bağlı Güllüce köyünde dünyaya geldi. Uzun yıllar ilim tahsilinde bulundu. 1955 yılında Bediüzzaman Said Nursi ile Isparta'da tanıştı. Daha sonra Said Nursi'nin 'evlerinizi medrese yapın' tavsiyesiyle Karanlık Kümbet'in yanındaki evini medreseye çevirdi. Erzurum'da Risale-i Nur ve Arapça dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 4 Nisan 1982'de Kenan Evren'e bir mektup yazdı. İçerik olarak dine ve ahlaka önem verilmesi, okullarda zorunlu din dersi okutulmasını tavsiye etti. Erzurum'da sürdürdüğü Risale-i Nur derslerinin yanında İslami ilimlerle ilgili dersler de vermekteydi. Birçok Nur talebesinin yetişmesine vesile oldu. Ölümüne kadar Erzurum'daki evinde dersler vermeye devam etti.

Eserleri: Cihad Sahasında Bediüzzaman, İrşad Sahasında Bediüzzaman, Nasıl Bir Maarif, Kader Nedir?, Ruh Nedir?, Gönül Damlaları, İslam'da Birlik, Hayatım Hatıralarım, Nükteler, Hikmet Pırıltıları, İnsan, Millet ve Devlet, Bediüzzaman ve Tasavvuf, Bediüzzaman'ı Nasıl Tanıdım?, Alevilik nedir?, Dar'ül Harb Nedir? CİHAN